
Esas No: 2012/7015
Karar No: 2013/198
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/7015 Esas 2013/198 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği... Beldesi (....), ...Mahallesi, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemenin fenni bilirkişi raporunda (M ve Z) ile işaretli 21.677,82 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı adına tapuya tesciline dair verdiği karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.05.2009 gün 2009/5928 - 2009/8725 sayıla kararıyla “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükmü yeterli değildir. Şöyle ki, hükme esas alınan uzman orman ziraat ve fennî bilirkişiler tarafından düzenlenen müşterek raporda çekişmeli taşınmazın 1949 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınırları dışında kaldığı, 1975 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında ise... Devlet Ormanı olarak sınırlandırıldığı, daha sonra yapılan çalışmalarda ise 2. madde veya 2/B madde uygulamasına konu olmadığı açıklanarak sonuç bölümünde kesinleşen orman tahdidi dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilerek taşınmazın tahdit hattına göre konumunu göstermişlerdir. Raporun içeriği ile sonuç bölümü birbiri ile çelişkili olup, orman tahdit haritaları ile memleket haritası ve kadastro çapının ölçekleri eşitlenmek sureti ile uygulama yapılmamıştır. Ayrıca, eldeki dava tescil niteliğinde olup çekişmeli taşınmaza komşu olan 414, 415 ve 416 parsellerin... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 1957/1216 1963/255 sayılı kararı ile gerçek kişiler adına tapuya tescili yolunda kurulan hüküm ile tescil edildiği, mahkeme kararına göre çekişmeli taşınmazları kapsadığı kabul edilen 1936 tarih ... nolu vergi kaydının kuzey ve batısının dere, doğusunun dağ ve cebel, güneyinin cebel yazılı olduğu ve çekişmeli taşınmaz yönünü cebel okuduğu hususu da mahkemece değerlendirilmemiştir. Dinlenen tanıklarda çekişmeli taşınmazın davacı tarafından kısım kısım imar ve ihya edildiğini açıklamış olup, bu husus üzerinde de durulmamış olduğu” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra davanın kabulüyle (M) ve (Z) ile gösterilen toplam 21677,82m2"lik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1975 ve 1994 yıllarında yapılarak dava
tarihinde kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 24/01/2013
gününde oy birliği ile karar verildi.