3. Hukuk Dairesi 2015/18010 E. , 2016/708 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin yetkisizliğine dair verilen asıl kararın kesinleşmesine karşın taraflarca dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması nedeniyle, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen 25/11/2013 tarihli ek kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi ..."a ait 14.07.2005 tarihli vasiyetnamenin ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/65 esas sayılı dosyası ile açınıp okunduğunu haricen öğrendiklerini, mirasçılara usulüne uygun tebligat yapılmaksızın vasiyetmanenin açılmasının mümkün olmayacağını ve bu sebeple öncelikle vasiyetnamenin açılmasına dair kararının ortadan kaldırılması gerektiğini, bununla birlikte vasiyetnamenin yasal koşullara uygun yapılmadığını, murisin vasiyetname tarihinde 79 yaşında olup akıl sağlığının yerinde olmamasına rağmen tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporu yerine tek hekim raporu ile vasiyetname düzenlendiğini, ayrıca vasiyet alacaklısı olan hükmi şahsiyetin unvanı ve niteliğinin vasiyetname içeriğinde net ve açıkça belirtilmediğini ve tüm bu hususların vasiyetnamenin iptali sebebi olduğunu belirterek, murisi...."a ait 14.07.2005 tarihli vasiyetnamenin iptali ile ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/65 esas sayılı dosyası ile verilen vasiyetnamenin açılması kararın ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin, murisin son yerleşim yeri itibari ile ..Mahkemeleri olduğunu, vasiyetnamenin açılması dosyasında, murisin hiçbir mirasçısı olmadığı gerekçesi ile hazine taraf gösterildiğini ve davanın bu şekilde sonuçlandığını, kararda herhangi bir usuli hata olmadığını, ayrıca vasiyetnamenin içeriği bakımından da bir eksiklik bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, mirastan kaynaklanan davalarda yetkili mahkemenin murisin son yerleşim yeri olduğu gerekçesi ile mahkemenin yetkisizliğine ve karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın yetkili .. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş olup, bu kararın tarafların temyiz talebinde bulunmaması üzerine 11/02/2013 tarihinde kesinleştiği tasdik olunmuştur.
6100 sayılı HMK 20. maddesinde görevsizlik ve yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiş olup, buna göre, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekeceği, aksi takdirde bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar vereceği belirtilmiştir.
Bu defa mahkemece, HMK"nın 20. maddesine göre dosya yeniden ele alınarak, 25/12/2013 tarihli ek karar ile, mahkemenin 10/12/2012 tarihli yetkisizlik kararının kanun yoluna başvurulmaksızın 11/02/2013 tarihinde kesinleştiği, buna karşın davacı tarafın süresinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunmadığı gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, iş bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddesi gereğince belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir.
Somut olayda; mahkemenin 10/12/2013 tarih ve 2012/626 esas, 2012/195 karar sayılı yetkisizliğe dair gerekçeli kararının tebliği için davacı vekili Av. ..."e çıkarılan tebligat, daimi çalışan işçisine tebliğ edilmiştir. Tebligatın muhatabı olan avukatın, bu sırada bürosunda bulunmadığı tebliğ evrakına yazılmadığından, davacı vekiline yapılan bu tebliğ işlemi usulsüzdür.
HMK"nın Geçici 3. Maddesi ile HUMK 432. ve 426/E maddeleri gereğince onbeş günlük yasal temyiz süresinin ilamın taraflara tebliğinden itibaren başlayacağı açıkça düzenlenmiştir.
Buna göre, mahkemece, davacı vekiline gerekçeli kararın (yetkisizlik kararının) tebliği için yapılan usulsüz tebligat neticesinde yetkisizlik kararının kesinleştiğinden bahisle, HMK"nın 20. Maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.