Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2690
Karar No: 2016/705
Karar Tarihi: 26.01.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/2690 Esas 2016/705 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıdan harici satış sözleşmesiyle taşınmaz satın aldığını ancak devir sınırlamasına tabi olduğunu ve bu sınırlamanın kalkmasıyla birlikte davalının taşınmazı kendisine devretmediğini ve başka bir üçüncü kişiye sattığını iddia ederek bedelin iadesi için dava açtı. Mahkeme davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddetti. Ancak Yargıtay, haricen yapılan satış sözleşmesinin geçerli olmadığını ve tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini geri isteyebileceğini belirterek, zamanaşımı süresinin taşınmazın üçüncü kişiye devredildiği tarihten itibaren başladığına dikkat çekti. Kararda, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 634. maddesi (TMK md. 706), 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi (TBK md. 237) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddesi de açıklandı.
3. Hukuk Dairesi         2015/2690 E.  ,  2016/705 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacı ile davalı arasında imzalanan 23.07.1991 tarihli harici satış sözleşmesine göre, davacının davalıdan 2.000 Alman Markı bedel ile taşınmaz satın aldığını ancak bu taşınmazın 775 sayılı Gecekondu Kanunu"na istinaden devir sınırlamasına tabi olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmaya göre taşınmazın devrinin bu yasal sınırlama kalktıktan sonra yapılacağının kararlaştırıldığını fakat bu sınırlama kalkmasına karşın davalının taşınmazı müvekkiline devretmediğini ve 13.11.2013 tarihinde bu taşınmazı tapuda yapılan resmi işlem ile dava dışı üçüncü kişiye sattığını, bunun üzerine müvekkilinin ödediği bedelin iadesi için davalıya karşı icra takibi yaptığını ancak davalının itirazı üzerine bu takibin de durdurulduğunu belirterek, davalının Karaman 1.İcra Müdürlüğü"nün 2013/5924 esas sayılı doyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve takip konusu alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, ayrıca kendisinin davacıdan defalarca kez taşınmazı devralmasını istemesine karşın davacının bunu yapmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 818 sayılı kanunun 125.maddesi hükmüne göre kanunda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava 10 senelik müruru zamana tabi olduğu, somut olayda zamanaşımı süresinin 19/01/2008 tarihinde sona erdiği, takip ve dava tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında haricen düzenlenen 23.07.1991 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi nedeni ile davacı tarafından davalıya 2000 Alman Markı ödendiği, ancak tapuda resmi satışın yapılmadığı anlaşılmakta olup, satış tarihi itibariyle tapulu olan taşınmazın satışına ilişkin sözleşmeler, 743 sayılı TKM. md 634 (TMK. md 706), 818 sayılı BK. md. 213 (TBK. md 237), Tapu Kanunu md. 26 uyarınca resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. Bu durumda, taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini geri isteyebilirler.
    07.06.1939 tarih 1936/31 Esas ve 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında; “Taşınmazın haricen satışına ve satışı vaadine ilişkin muameleler kanunen geçerli bulunmamış ise de, satıcının bu işte görevli memur önünde ferağın icrasını ve aksi takdirde almış olduğu bedelin geri verileceğini taahhüt etmiş ve alıcıyla aralarında kararlaştırılmış bulunan bedeli bu şartla satıcıya vereceğini üstlenmiş ise; bu gibi uyuşmazlıklar, Borçlar Kanununun 125.maddesine göre on yıllık zamanaşımına bağlıdır. Zamanaşımı süresinin başlangıcı, ferağdan dönme ve vazgeçme tarihidir” denilmektedir. Şu halde, satıcı geçerli bir sözleşme yapmadığı takdirde aldığı satış bedelini geri vermeye mecburdur. Bu nedenle alıcı, satıcının ferağ vermesini bekler. Ferağ verme yönündeki ümidi kesildiği takdirde, verdiği parayı isteme hakkı doğar. İşte satış parasının geri verilmesi davalarında zamanaşımının başlangıcı bu ümidin kesildiği veya satışın yapılmasının imkan dahilinden çıktığı ya da tapuda devir yapma olanağının ortadan kalktığı tarih olmaktadır.
    Somut olayda, dava konusu taşınmazın 13.11.2013 tarihinde dava dışı bir üçüncü kişiye satılmış ve devredilmiş olduğu belirtilmiş olmakla, davacının tapuda devir yapma olanağının ortadan kalktığı anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece, zamanaşımı süresinin, dava konusu taşınmazın üçüncü kişiye devir tarihinden itibaren başladığı ve bu itibarla zamanaşımı süresinin dolmadığı göz önüne alınarak işin esasına girilip; tarafların delilleri toplandıktan sonra, oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi