16. Hukuk Dairesi 2015/1431 E. , 2015/16249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 134 ada 7 parsel sayılı 9.767,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz maliklerinin tespit edilememiş olması nedeniyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka ve paylaşmaya dayanarak tapunun iptali ve 1/2 payının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 134 ada 7 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının 1/2 hissesinin iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece mahalli bilirkişi, tanık bayanlarına dayanılarak davacı ve ailesinin zilyetliğinin kadastro tespitinden önce başladığı ve halen devam ettiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 1/2"sinin babası adına kayıtlı olduğunu, taksim sonucu da kendisine düştüğünü iddia ederek dava açmıştır. Mahkemece yapılan keşif sırasında mahalli bilirkişiler taksim hususunu bilmediklerini, davacı tanıkları ise taksim yapıldığını belirtmişlerdir. Mirasçılardan ... ise dilekçe vererek taksimi kabul ettiğini, kendisinin hakkı olmadığını belirtmiş, diğer mirasçıların bu yönde beyanları alınmamıştır. Kural olarak ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra tüm mirasçılarının bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının, kendi payına düşeni aldıktan sonra terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi gerekir. Mahkemece paylaşmanın varlığına dair yeterli araştırma yapılmadığı gibi mirasçı ..."ın beyanını doğrulamayan mahalli bilirkişiler ile tanıkların beyanları arasındaki çelişkiler de giderilmemiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle taşınmazın miras bırakan ..."den intikal edip tüm mirasçılar adına tespit edilen taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa kadastro tutanak örnekleri ve tapu kayıtları dosya arasına getirtilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı da ilgili yerlerden istenip dosya arasına getirtilmeli, bundan sonra yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından öncelikle kök miras bırakan ..."den intikal eden taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazın paylaşıma konu olup olmadığı, oldu ise kime düştüğü, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, kadastro tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmazlarda yöntemine uygun bir paylaşımın bulunmadığının anlaşılması halinde Medeni Kanun"un 640 ve 702 maddeleri uyarınca diğer mirasçılar da davaya dahil edilmeli, bundan sonra elbirliği mülkiyetinde bir mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğünün kabulü gerekeceği kural göz önünde bulundurularak, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi