15. Ceza Dairesi Esas No: 2021/1469 Karar No: 2021/4890 Karar Tarihi: 22.04.2021
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/1469 Esas 2021/4890 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dolandırıcılık suçundan yargılanan sanığın beraatine karar verildiği, ancak katılanın temyiz başvurusu sonucu dosyanın incelenerek kararın bozulduğu belirtiliyor. Sanığın, müteahhitliğini yaptığı bir binadaki daireyi yetkisi olmadığı halde başkasına ait gibi göstererek satışını gerçekleştirdiği ve 41.000 TL haksız kazanç elde ettiği iddia ediliyor. Ancak suçun oluşup oluşmadığına ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetkisinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu vurgulanıyor. Bu nedenle Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerektiği belirtiliyor. Aynı zamanda, sanık sorgusu yapılmadan hüküm kurulamayacağına ilişkin kuralın, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise uygulanamayacağına dikkat çekiliyor ve eksik kovuşturma ile atılı suçtan sanığın beraatine hükmedilmesinin yanlış olduğu belirtiliyor. Kanun maddeleri olarak ise, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-h maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 193. maddesi öne çıkıyor. Bu kanun maddeleri, nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirme yetkisinin üst dereceli mahkemeye ait olduğunu ve sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağını düzenliyor.
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2021/1469 E. , 2021/4890 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, açık kimliği tespit edilemeyen... adlı şahısla birlikte iştirak halinde hareket etmek suretiyle müteahhitliğini yaptığı binadaki 9 numaralı daire başkasına ait olduğu halde, bu daireyi yetkilisi olduğu ... İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. adına katılanla birlikte düzenlediği gayrimenkul satış sözleşmesi ve Üsküdar 16.Noterliği"nin 05.11.2008 tarihli düzenleme şeklindeki taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi uyarınca katılana sattığı, buna rağmen süresinde inşaatı tamamlayıp tapu devrini katılan adına yapmadığı gibi dairenin satışı karşılığında katılandan teslim aldığı 41.000 TL"yi de iade etmeyerek haksız yarar sağladığı, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Haksız menfaatin, şirket yöneticisi olan sanığın ticari faaliyetleri sırasında elde edildiğinin iddia edilmesi karşısında, sanığa isnat edilen eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-h maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılama devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25.03.2014 tarih ve 2013/12-74-2014/140 E-K sayılı ilamı ile istikrarlı diğer kararlarında da vurgulandığı üzere; ceza yargılanmasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı halinde, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı nazara alındığında; 5271 sayılı CMK"nın 193. maddesine yanlış anlam verilerek sanığın sorgusu yapılmadan, eksik kovuşturma ile atılı suçtan sanığın beraatine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 22/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.