1. Ceza Dairesi 2018/5278 E. , 2019/1007 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, silahla tehdit
HÜKÜM : 1-Sanık hakkında katılan ..."ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK"nin 82/1-e, 35/1-2, 29, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası,
2-Sanık hakkında katılan ..."ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK"nin 82/1-e, 35/1-2, 29, 31/3, 62/1.maddeleri uyarınca 5 yıl 2 ay 6 gün hapis cezası,
3-Tehdit suçundan dolayı ceza verilmesine yer olmadığı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Bozmadan önce kurulan 09/06/2015 tarihli karar ile, suça sürüklenen çocuk ... hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık, suça sürüklenen çocuk ... hakkında ..."a yönelik kasten yaralama ve hakaret, suça sürüklenen çocuk ... hakkında ..."ı kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... vekillerinin temyiz isteklerinin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuklar hakkında doğrudan verilen adli para cezaları, miktarı itibarıyla kesin nitelikte olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından ve suç vasfı bakımından da itiraz söz konusu olmadığından, suça sürüklenen çocuklar vekillerinin temyiz isteklerinin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE karar verilmiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk ..."ın katılanlar ... ve ..."ı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, bozma sebebi saklı kalmak kaydıyla haksız tahrikin varlığı ile cezayı azaltıcı takdiri indirim sebeplerinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, suça sürüklenen çocuk hakkında tehdit suçundan TCK"nin 42. maddesi gözetilerek hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin tehdit suçundan ceza verilmesi gerektiğine, hatalı uygulamaya, tahrik koşullarının olmadığına, daha ağır ceza verilmesi gerektiğine, kanuni ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasının yasaya aykırı bulunduğuna ve sair hususlara, suça sürüklenen çocuk müdafinin suça sürüklenen çocuğun sağ elinden özürlü bulunduğuna, öldürme kasdının olmadığına, meşru müdafaaya, TCK"nin 25 ve 28. maddelerinin uygulanması gerektiğine yönelen yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
1- Suça sürüklenen çocuk hakkında tehdit suçundan verilen hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin kararın tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
2- Suça sürüklenen çocuk ..."ın katılanlar ... ve ..."ı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
a) Suça sürüklenen çocuğun katılanları bıçaklaması neticesinde katılan..."ın sağ pnömotoraksa, sağ akciğer ve böbrekte laserasyona neden olarak yaşamını tehlikeye sokacak, katılan ..."ın karaciğer, safra yolları ve diyafram yaralanması ile sağda hemapnömotoraksa neden olarak yaşamını tehlikeye sokacak biçimdeki yaralanmaların niteliği ve hayati tehlike geçirdikleri gözetilerek; teşebbüs nedeniyle 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören TCK"nin 35. maddesinin uygulanması sırasında alt ve üst sınırlar arasında makul cezalar belirlenmesi yerine, yazılı biçimde eksik cezalar tayini,
b) Oluşa ve dosya kapsamına göre; her ne kadar Mahkemece katılanların suça sürüklene çocuğa küfür ettikleri ve yumruk attıkları kabul edilmiş ise de, tanıklar ...ve ..."in soruşturma aşamasında alınan ilk ifadeleri ile bu hususların doğrulanmadığı, bu nedenle katılanlardan kaynaklanan ve suça sürüklenen çocuğa omuz atmaktan ibaret olan haksız tahrik oluşturan eylemin boyutu nazara alındığında, tayin olunan cezalardan TCK"nin 29. maddesi uyarınca asgari oranda haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde indirimler uygulanması suretiyle eksik cezalara hükmolunması,
Kanuna aykırı, katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin tebliğnamedeki düşüncelere kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 20.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.