12. Hukuk Dairesi 2021/2864 E. , 2021/4206 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, sair şikayetleri yanında ihaleye yönelik yapılan tebligatların Norveç’te ikamet etmesi nedeni ile borçluya tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun ipotek senedinde yer alan adresine tebligat çıkartılması, gönderilen tebligatın iade edilmesi halinde, bu adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat çıkartılması gerekirken, bu adrese tebligat çıkartılmadan davacının yurt dışı adresine tebligat çıkartılması usul ve yasaya aykırı olup, satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesi ile borçlunun istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği görülmüştür.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK"nun 134/2. maddesinde “ihalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşulu ile icra mahkemesinde şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler” hükmüne yer verilmiştir.
İİK"nun 134/2. maddesindeki bu düzenlemenin gerekçesine bakıldığında “ihaleye iştirak edenlerin şikayet yoluyla ihalenin feshini isteyebilmeleri için yurt içinde adres göstermeleri zorunluluğu getirmek suretiyle kötü niyetli isteklilerin önüne geçilmesinin amaçlandığı” belirtilmiştir. Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre de yurt içinde adres gösterme koşulunun ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler hakkında gerekli olduğu kabul edilmekle, takip dosyasında adresi mevcut olan alacaklı ve borçlu için anılan şart aranmamaktadır. Ancak bu durum, takip dosyasında yurt içinde bir adresin mevcut olması ve ihalenin feshi istemine ilişkin başvuru dilekçesinde hiç adres gösterilmemesi hali içindir. Borçlu veya alacaklı şikayet dilekçesinde, yurt dışında bir adres göstermişse, bu durum açıkça anılan maddedeki “yurt içinde adres gösterme” zorunluluğuna aykırılık teşkil edecektir.
Davacı asilin kendisini vekille temsil ettirmesi halinde dahi anılan maddede belirtilen bu koşulun yerine getirilmesi gereklidir. Zira vekilin vekaletten çekilmesi ihtimali gerçekleştiğinde davacı asile yapılacak tebligatlar için ve işin sürüncemede kalmamasını amaçlayan “yurt içinde adres gösterme” koşulu yerine getirilmelidir.
Somut olayda, ihalenin feshini isteyen takip dosyasının borçlusu konumunda olup, şikayet dilekçesinde; adresinin yurt dışında bulunduğu, borçlunun haberi olmadan ihalenin yapıldığı ileri sürülerek ihalenin feshi isteminde bulunulduğu ve takip dosyasında borçlu tarafından kabul edilen bir yurt içi adresin bulunmadığı, yurt içi adrese tebliğe çıkarılan icra emrinin iade edilmesi üzerine diğer bütün tebliğlerin borçlunun yurt dışındaki adresine gönderildiği, şikayet dilekçesinde de yurt içinde bir adresin gösterilmediği ve vekilinin vekaletnamesinde de yurt dışı adresinin (Sandnes/Norveç) yer aldığı görülmektedir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, İİK’nun 134/2. maddesindeki koşulu taşımayan ihalenin feshine ilişkin istemin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 10.02.2021 tarih ve 2021/207 E. - 2021/258 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.