213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3178 Esas 2015/4428 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3178
Karar No: 2015/4428
Karar Tarihi: 16.09.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3178 Esas 2015/4428 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Temyiz isteği reddedilerek, kararın esasına geçilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin maddede tanımlanan zarar kavramı yasa gereği ölçülebilir maddi zararları kapsamaktadır ve manevi zararlar dahil edilememektedir. Ayrıca, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemez. Cezası ertelenen ve adli sicil kaydı bulunmayan sanığın objektif ve subjektif şartları karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması hatalıdır. 213 sayılı VUK’nun 359. maddesinin alt sınırının yasal değişiklik nedeniyle onsekiz ay olduğu gözetilmemiş ve eksik ceza tayini yapılmıştır. Kanuna aykırı işlem tespit edilerek hüküm bozulmuş ve dava yeniden görülmeye başlanacaktır.
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Madde 359 (a) fıkrası: İşlenen fiil veya kusurun ağırlığına göre altı aydan üç yıla kadar hapis ve/veya adli para cezası ile cezalandırılır.

19. Ceza Dairesi 2015/3178 E. , 2015/4428 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2011/222632
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/03/2011
NUMARASI : 2010/545 (E) ve 2011/151 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; cezası ertelenen ve adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve subjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 213 sayılı VUK’nun 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile "altı ay” dan, "bir yıl” hapis cezasına yükseltilmesi, madde metninde 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de cezanın alt sınırının on sekiz aya yükseltilmiş olması karşısında, suç tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin "onsekiz ay" olduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.