14. Hukuk Dairesi 2017/242 E. , 2020/6855 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; 308, 317, 319, 353, 355 ve 415 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu 319 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binaların müvekkili tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 308, 317, 319, 353, 355 ve 415 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, 319 parsel sayılı taşınmaz üzerinde olup bilirkişi raporunda (A), (B), (C) ile belirtilen binalara düşen payın iş bu taşınmazın satışından elde edilen bedelden alınarak ..."e verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının, satış bedeli, harç ve yargılama giderlerinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Satışına karar verilen taşınmaz;
a) Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,
b) Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,
c) Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedeli, harç ve yargılama giderlerinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; davalı ... vekili 319 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapıların müvekkiline ait olduğunu belirterek muhdesat iddiasında bulunmuştur. Davacı tarafın davalı ... vekilinin muhdesat iddiasına karşı kabul beyanı bulunmamakla birlikte itiraz da etmemiştir. Dosya içerisine alınan tapu kayıtlarında yapılan incelemede 319 parsel sayılı taşınmazın muhdesat bilgilerinde "Bu yer üzerindeki kargir ev Süleyman oğlu ..."e aittir." şeklinde şerh bulunmaktadır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda 14.05.2014 tarihinde keşif yapılmıştır. Keşif sonrasında dosya içerisine alınan 27.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu 319 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 3 adet yapı bulunduğu, (A) harfi ile gösterilen yapının %35, (B) ile gösterilen yapının %2, (C) ile gösterilen yapının da %6 muhdesat oranına sahip olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise, tapu kaydındaki payları oranında paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi gerekirken, muhdesatların satışı sonucu elde edilecek bedelin davalı ..."e ödenmesine şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 04.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.