16. Hukuk Dairesi 2017/1226 E. , 2020/5502 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Battalgazi İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü ile evvelinde tescil harici bırakıldıktan sonra 12.11.2004 tarihli mera komisyonu çalışması neticesinde mera olarak tespit edilip özel siciline kaydedilen 884 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne yönelik olarak, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 23.02.2016 tarih ve 2015/2934 Esas, 2016/1737 Karar sayılı ilamı ile “kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının usulsüzlüğüne” değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne; 17.01.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen tescil harici kısım ile 884 parsel sayılı mera parseli içinde kaldığı belirlenen (B) ve (D) harfleri ile gösterilen kısımların bu parselden ifraz edilerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (C) harfi ile belirtilen bölüm yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil ile TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi gereğince, tescil davalarında Hazinenin yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi zorunludur. Yasal hasım konumundaki kamu tüzel kişileri davaya dahil edilmeden yargılamanın yürütülmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır. Somut olayda dava, Hazine ve Köy tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılmış olup, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ... davaya dahil edilmiş, ancak anılan Yasa uyarınca Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da davada taraf olması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysa ki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına ilişkin hüküm kurulamaz. Öte yandan, tescil davalarında TMK"nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince, keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması ve yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği halde, Mahkemece, söz konusu yasal ilanlar da yaptırılmamıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını yasal hasım konumundaki Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, anılan Belediyeden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra TMK"nın 713/4 ve 5. maddeleri uyarınca yasal ilanlar da yaptırılmak suretiyle tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan ve yasal ilanlar yapılmadan davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.