Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13015
Karar No: 2013/16746
Karar Tarihi: 27.11.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/13015 Esas 2013/16746 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/13015 E.  ,  2013/16746 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KAHTA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/01/2013
    NUMARASI : 2009/48-2013/25

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ve davalı H.hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalı H. ve dahili davalı C. vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve mirasçılar adına tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,davanın kabulüne;davalı H. hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacılar ve davalılar ile dava dışı mirasçı Fadile"nin 15.02.2008 tarihli 1051 ve 1052 yevmiye nolu genel vekaletnameler ile amcaları olan Ali"yi vekil tayin ettikleri,bu vekaletnameler kullanılarak muris N.F."dan intikal eden dava konusu 306 ada 11 ve 308 ada 28 parsel sayılı taşınmazlar ile yine muristen intikal eden dava dışı 308 ada 25 ve 26 parsel,759 parsel ile 400 numaralı parseldeki murisin ½ payını 27.02.2008 tarihinde satış suretiyle eşit hisselerle davalılara devredildiği, yargılama sırasında davalı H."nin dava konusu taşınmazlardaki payını 04.02.2010 tarihinde 3. kişi H. T."ya;onun da 24.03.2010 tarihinde 3. kişi C.C."a satış suretiyle temlik ettiği, davacının da seçimlik hakkını taşınmazın aynına yönelik olarak kullandığı ve 3. kişi C."ın davalı olarak davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (HUMK) 388., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 298. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 1086 sayılı HUMK"nn 389., yine 6100 sayılı HMK."nun 298. maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne var ki, uygulamada 1086 sayılı HUMK"nun 381. maddesinin son fıkrası ve 6100 sayılı HMK"nun 294.maddesinin 4. fıkrasının verdiği imkandan yararlanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağı geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılabilmektedir. İşte bu gibi hallerde, daha sonra yazılan gerekçeli kararın, tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin, artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK."nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir.
    Somut olayda; kısa kararda "Davanın kabulü ile; 306 ada 11 parsel sayılı taşınmaz ile 308 ada 28 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapusunun iptali ile tarafların miras bırakanı N..F."dan alınan veraset belgesine göre tapuya kayıt veya tesciline” denildiği halde gerekçeli kararda " Davanın kabulü ile; 306 ada 11 parsel sayılı taşınmaz ile 308 ada 28 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapusunun iptali ile tarafların miras bırakanı N. F."dan alınan veraset belgesine göre tapuya kayıt veya tesciline,davalı H. F. hakkında karar verilmesine yer olmadığına," denilmek suretiyle değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek, kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    10.04.1992 tarihli 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı ile kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı;bozmadan sonra yerel mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile karar verebileceği öngörülmüştür.
    Kabule göre de dosyada bulunan veraset ilamından, mirasbırakan N. F."ın 25.01.2008 tarihinde öldüğü, geride eşi davacı F.ile müşterek kız çocukları davacılar H.,M. ve H. ile erkek çocukları davalılar H.ve Hadi ile dava dışı kızı F."nin kaldığı, davada terekeye iade istendiği ve miras bırakanın davada yer almayan taraflar dışında başka mirasçısı da bulunduğu halde taraf teşkili sağlanmadan işin esası bakımından hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davacı vekili 10 nolu celsede "gayrımenkulün yeni maliklerine dava açmak için süre talep ediyoruz." 11 nolu celsede ise "Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/293 esas sayılı dosyası ile dava açtık, her iki dosyanın birleştirilmesini talep ederiz" şeklinde beyanda bulunmuş olup, bu husus üzerinde durulmamış olması da isabetsizdir.
    Davalı Hadi vekili ile dahili davalı Cihan vekilinin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi