22. Hukuk Dairesi 2016/6137 E. , 2019/4882 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalı Sağlık Bakanlığı vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/1-b madde ve bendi gereğince 3600 prim gün sayısı ve 15 yıllık sigortalılık süresini doldurduğundan iş sözleşmesini 26.07.2013 tarihli ihtarname ile feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri; zamanaşımı def"i ile husumet itirazında bulunmuş, davacı taleplerinin yerinde olmadığını savunarak müvekkilleri lehine davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili ve davalılardan Sağlık Bakanlığı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda; dosya kapsamına ve yapılan işin niteliğine göre, davacının 05.30-14.30 ; 09.30-18.30 saatleri arasında 9 saat çalıştığı, haftanın 2 günü günde 1 saat fazla çalışma yaparak, 1,5 saat ara dinlenme tenzili ile haftalık 2 saat fazla çalıştığı tespit edilmiştir. Söz konusu hesaplama dosya içeriğine uygun olmasına karşın mahkemece, taraflarca dava ve cevap dilekçeleri ile delil olarak dayanılmayan, diğer taraftan işyerindeki işçiler hakkında genel nitelikteki değerlendirmeleri içeren iş müfettiş raporu nazara alınarak haftalık 4 saat üzerinden fazla çalışma ücret alacağının hesaplandığı ek bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması hatalı olmuştur. Fazla çalışma ücret alacağına yönelik talep yönünden, kök bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre hüküm kurulması gerekir.
3-Öte yandan, ıslaha karşı zamanaşımı def"inin değerlendirilmesinde; dava dilekçesi ile talep edilen tutarların ıslaha karşı zamanaşımına uğramayan alacak kesimleri ile toplanması sonucu çıkacak değer üzerinden hakkaniyet indirimi uygulanması gerekirken, ikinci ek bilirkişi raporu ile dava dilekçesiyle istemde bulunulan tutarlar dahil edilmeden ıslaha karşı zamanaşımına uğramadığı tespit edilen miktara mahkemece hakkaniyet indirimi uygulanarak hesaplanan tutarların hüküm altına alınması da isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.