Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/16684 Esas 2016/637 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16684
Karar No: 2016/637
Karar Tarihi: 25.01.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/16684 Esas 2016/637 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkilinin babası olan davalıdan aylık 1000 TL yardım nafakası talep etti. Mahkeme, davacının okula devam ettiği ve çalışmaya engel bir durumunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay bu kararı bozdu. Yargıtay kararında öğrenim hayatında olan bir kişinin kendi geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebileceği belirtildi. Kararda ayrıca, bir miktar yardım nafakasına hükmedilmesi gerektiği, Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesinin gözetilmesi gerektiği ifade edildi. Kararda, TMK'nun 328/1. ve 2. maddeleri ile 364 ve 365/2. maddelerine de değinildi.
3. Hukuk Dairesi         2015/16684 E.  ,  2016/637 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkilinin babası olduğunu, davacının .... Televizyon Programcılığı Bölümü öğrencisi olduğunu, ayrıca.... devam ettiğini, davacının hiç bir gelirinin bulunmadığını, bu nedenle davacı lehine aylık 1000,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacının devam mecburiyeti olmayan bir okulda öğrenci olup, çalışmaya engel bir halinin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    TMK.nun 328/1.maddesinde; “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” Aynı yasanın 2.fıkrasında ise, “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü mevcut bulunmaktadır.
    TMK.nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür."
    Aynı Kanunun 365/2.maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." düzenlemesi yer almıştır.
    Hukuk Genel Kurulunun 7.10.1998 gün ve 1998/656-688 sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
    Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
    Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır.
    Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca; somut olayda, davalının ... Müdürlüğünde memur olup aylık 2600 TL maaşı olduğu, davacının ise ... Programcılığı Bölüm öğrencisi olduğu, davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun"un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, bir miktar yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin tümden reddi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Katip: N.T




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.