14. Ceza Dairesi 2020/5916 E. , 2020/5917 K.
"İçtihat Metni"
Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan yapılan yargılama sonucunda atılı suçtan mahkumiyetine dair Bartın Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 09.10.2018 gün 2018/1109 Esas, 2018/1694 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinden verilen 09.10.2018 gün ve 2018/1109 Esas, 2018/1694 Karar sayılı ilamın sanık müdafisi, katılan mağdur vekili ile katılan ..., Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 02.06.2020 gün ve 2019/6143 Esas, 2020/2348 Karar sayılı hükmün onanması yönündeki kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.07.2020 günlü, KD-2019/51042 sayılı itiraznamesiyle 5237 sayılı CMK’nın 308. maddesi gereğince itiraz edilmesi üzerine dosya Daireye gönderilmekle evrak incelendi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görüldüğünden, İTİRAZIN KABULÜNE, Dairemizin 02.06.2020 gün ve 2019/6143 Esas, 2020/2348 sayılı kararının 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen iki ve üçüncü fıkraları gereğince KALDIRILMASINA karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurun aşamalardaki beyanları, sanığın eylemlerin sürtünme yoluyla gerçekleştiğine dair savunması, Bartın Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 17.07.2017 günlü, 2017/124 sayılı raporunda mağdurun fiili livata eylemine maruz kalıp kalmadığının tıbben tespit edilemediği, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olduğunun belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesince sanığın eylemlerini organ sokmak suretiyle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle eylemlerin zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 103/1.a, 4, 43. maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi karşısında, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ve katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdur vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 09.10.2018 gün ve 2018/1109 Esas, 2018/1694 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 16.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.