Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5771 Esas 2011/2838 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5771
Karar No: 2011/2838
Karar Tarihi: 10.05.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5771 Esas 2011/2838 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5771 E.  ,  2011/2838 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Arsin Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.05.2010 gün ve 61/141 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KA R A R

    Davacı, harici satış ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak 159 ada 46 parselin tapu kaydının kısmen iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir
    Davalı, 13.05.2010 tarihli oturumda, 41 m2"lik kısım yönünden bir itirazı olmadığını beyan etmiştir.
    Mahkemece, 13.05.2010 günlü kısa kararda davanın husumet yönünden reddine karar verilmesine karşın aynı tarihli gerekçeli kararda ise kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir Hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; HUMK.nun 388/2.fıkrası hükmüne göre; “…Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” Mahkemece kısa kararda; “ husumet yönünden davanın reddine" şeklinde karar verilmiş, gerekçeli kararda "davanın reddine” denilerek gerekçede davanın kesin hüküm nedeniyle reddedildiği açıklanmıştır. Görüleceği üzere; kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmaktadır. Anayasanın 141.maddesinin koymuş olduğu duruşmaların aleniyeti kuralı ve HUMK.nun 382.maddesi gereği kararların alenen tefhimi icap eder. Kısa kararla gerekçeli kararın ayrı nitelikte ve çelişik bulunması işbu aleniyet kuralına aykırı düşer ve mahkemelere olan güveni sarsar. Tebliğ edilen ilamın tefhim olunan kısa karara uygun bulunması aynı zamanda kamu düzeniyle ilgilidir. 10.04.1992 tarih, 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi, “Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedenidir. Yerel mahkeme bozmadan sonra önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hakimin vicdani kanaatine göre karar verebilir” denilmiştir. Hüküm bu nedenle kanuna, tarih ve numarası belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olarak tesis edilmiştir.
    Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün sair hususlar ele alınmaksızın HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 10.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.