12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1055 Karar No: 2016/10223 Karar Tarihi: 06.04.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/1055 Esas 2016/10223 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/1055 E. , 2016/10223 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili dilekçesinde; müvekkiline çıkarılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu iddia ederek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesine göre tebligatın muhatabın bilinen en son adresine yapılması gerekir. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Hakim, her somut olayın özelliğini, cereyan şeklini, gerçekleşen maddi olguları en ufak ayrıntılarına kadar gözönünde bulundurup iddiayı tahkik etmelidir. HGK"nun 07.04.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir. Somut olayda; şikayetçinin ödeme emri tebligatının boşandığı eşine ait adrese tebliğ edildiği, eski eşi ile birlikte oturmadığı için usulsüz olduğunu iddia ettiği, mahkemece borçlunun haciz nedeniyle takipten haberdar olduğu ve şikayetin süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de; borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihinden önce tebligattan haberdar olduğuna ilişkin dosyada bir işlem bulunmadığı, haciz mahallinde hazır bulunmadığı, haciz tutanağının borçluya tebliğ edilmediği, nüfus kayıdına göre tebligatı alan......"den 2011 yılında boşandığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, tebliğ tarihinde tebligatı alan şahsın borçlu ile aynı konutta oturup oturmadığının kolluk marifetiyle araştırılması, tarafların ibraz ettikleri delillerin toplanması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayanarak şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.