17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7076 Karar No: 2015/8297 Karar Tarihi: 08.06.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/7076 Esas 2015/8297 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/7076 E. , 2015/8297 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı vekili davalı ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalı ...’a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece aciz belgesi ibraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine dair karar verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine dairemizce borçlu davalının aciz halinin kabulü ile davanın esasına girilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Aynı Yasanın 280/son maddesi uyarınca ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir
veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilir. Somut olayda dava ve tasarrufa konu taşınmazın tapu kaydında ki niteliği arsa olup bu niteliği ile borçlu davalı Ali tarafından diğer davalı Sedad"a satıldığı, ancak taşınmaz üzerinde bulunan benzin istasyonununda dava dışı ....i. tarafından davalı ..."a satıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece taşınmaz üzerindeki benzin istasyonunun kim tarafından kurulduğu, diğer bir anlatımla öncesinin arsa sahibi olan borçlu davalıya ait olup olmadığının araştırılarak taşınmaz ve üzerindeki benzin istasyonunun ticari işletmenin devri niteliğinde olup olmadığının araştırılması, ticari işletme devri niteliğinde ise İİK.nın 280/son maddesinin olayda uygulama yeri olup olmadığının tartışılması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.