20. Hukuk Dairesi 2012/8022 E. , 2013/99 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının iptal ve tescili davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 02.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... Sanayii Ticaret Anonim Şirketi tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.04.2012 günü için yapılan tebligat üzerine, duruşma istemli temyiz eden davalı şirket vekili Avukat .... ile davacı ... Yönetimi vekil Avukat... geldi başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 29.08.2007 tarihli dilekçesiyle tapuda davalı şirket adına kayıtlı ... Köyü 1370 parsel sayılı taşınmazın kısmen kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı, bu bölümün orman sınırları içinde olduğu gözetilmeden yolsuz olarak davalı gerçek kişiler adına tapulandığı iddiasıyla, yolsuz tescil niteliğindeki tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini, davalının elatmasının önlenmesini istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, 19.09.2011 havale tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2023,77 m2 bölümünün tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle tapuya tesciline, davalının bu bölüme elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline, elatmanın önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk orman kadastrosu 1946 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşmiş, aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayıl Yasanın 2. madde uygulaması 05.07.1078 tarihinde ilân edilmiştir.
Çekişmeli 1370 sayılı parsel, 31353 m2 yüzölçümünde çelik hadde fabrikası ve trafo binası niteliğiyle tevhiden 01.05.1995 tarihinde .... adına kayıt edilmiş olup, aynı köy 394 ve 1252 sayılı parsellerin tevhidi ile oluşmuştur.
1963 yılında yapılan ve 28.10.1967 ilâ 27.11.1967 tarihlerinde ilân edilen genel arazi kadastrosunda 17400 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli 394 sayılı parsel, kimsenin zilyetliğinde olmadığı için Hazine adına tesbiti kesinleşerek tapuya kayıt edilip, ... Şirketine satılmış, 22.12.1994 tarihinde.... adına kayıt edilmiş, 405 parsel sayılı 28300 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 338 yazım numaralı vergi kaydı ve zilyetlikle... ve... adına tesbiti itirazsız kesinleşerek tapuya kayıt edilmiş, ifrazen 14150 m2 yüzölçümündeki bölümü 1252 parsel sayısı ile ... adına kayıt edilmiş, 22.12.1994 tarihinde ..."ne satılmış, 1252 ve 394 sayılı parseller tevhiden 1370 parsel sayısı ile 01.05.1994 tarihinde .... adına kayıt edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 2023,97 m2
bölümünün 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, taşınmazın diğer bölümünün orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı belirlenip, çekişmeli parselin orman kadastrosu sınırları içinde kalan bölümünün daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı, mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu göz önünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılıp sicil oluşturulmuşsa da, 5841 sayılı Yasanın 2. maddesiyle değişik 3402 sayılı Yasanın 12. maddesine eklenen üçüncü tümcesinde yer alan “İddia ve taşınmazın niteliğine ….” ibaresiyle, 5841 sayılı Yasanın 3. maddesiyle 3402 sayılı Yasaya eklenen 10. maddesinin tamamının, Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 esas 2011/77 sayılı kararı ile iptal edildiği, iptal kararının 23 temmuz 2011 tarih 28003 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği bu nedenle, 12/3 maddedeki hak düşürücü sürenin somut olayda uygulamayacağı, bu nedenle; (A) harfi ile gösterilen bölüme ilişkin davanın kabulü yolunda hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığından, davacı ... Yönetiminin tüm davalı şirketin ise diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, çekişmeli parsel tapuda davalı şirket adına kayıtlı olup, taşınmazın kullanılması haksız elatma olarak nitelenemeyeceğinden, elatmanın önlenmesine karar verilmesi, doğru değil ve davalı şirketin temyiz itirazları bu nedenle yerindeyse de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. Bu sebeple hüküm fıkrasında ikinci bentde yer alan “ 2) Söz konusu (A) harfi ile gösterilen kısma davalının vaki müdahalesinin men’ine,”cümlesinin tamamen hükümden çıkartılarak, bunun yerine; “2) Elatmanın önlenmesi isteminin REDDİNE” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi gereğince, duruşmada kendini avukat ile temsil ettiren Orman Yönetimi yararına, davalı taraf aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmesine ve davalı taraftan harç alınmasına yer olmadığına, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre taktir edilen 900,00.- TL avukatlık ücretinin davacı ... Yönetiminden alınarak, davalı şirkete verilmesine, 22/01/2013 günü oy birliği ile karar verildi.