(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/2894 E. , 2013/14989 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı muris babasından kendi adına intikal edecek olan hisselerin intikali ve üçüncü kişilere devri için davalıya ... 3.Noterliğinin 31.08.2004 tarih 14932 yevmiye no lu düzenleme şeklinde vekaletname tanzim ettirerek verdiğini, davalının davacı adına kayıtlı olan 1/2 hisseyi davacının bilgisi ve talimatı dışında 12.10.2004 tarihinde dava dışı..."a sattığını ve tapuda devir işlemini gerçekleştirdiğini, söz konusu taşınmazın satım tarihi itibari ile rayiç değerinin tespit edilerek satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 77.600,00 TL nin 15.04.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın
gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir.
Somut olayda mahkemece kısa karara uygun hüküm fıkrası yazılmış ise de, kararın gerekçe kısmında, “Dosya kapsamında davalının davacıya ait ... İli ... İlçesi...Köyü 262 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazın davacı adına kayıtlı 1/2 hissesini ... 3.Noterliği"nin 31.08.2004 tarih ve 14932 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davacı adına vekaleten 15.04.2005 tarih ve 3646 yevmiye numarası ile taşınmazı..."a 5.250,00 TL bedelle sattığı ve bedelini aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının satış bedelini ödediğini yazılı delil ile ispatlaması gerekir. Ancak dosya kapsamında davalının davacıya satış bedelini ödediğine dair yazılı bir delil de bulunmamaktadır. Bu durumda davalı taşınmazın gerçek satış bedelini satış tarihi olan 15.04.2005 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ödemek zorunda olup, mahkememizce yapılan keşfe istinaden düzenlenen 08.04.2010 havale tarihli ... bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazın satış tarihi itibari ile değerinin 72.750,00 TL, dava tarihi itibari ile değerinin 77.600,00 TL olduğu belirtilmiş olmakla, satış tarihindeki değerin satış tarihi olan 15.04.2005 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline, karar vermek gerekmiştir.” şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu şekilde kısa karar ile kararın gerekçesi ve hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. Bu husus, az yukarda açıklanan kısa kararla gerekçeli karar ve hüküm fıkrasının birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup mahkemece, 10.4.1992 gün ve 1991/7 esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi, kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilebilmesi için usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gereklidir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Lira: 1.153,00 TL P.H.İade.