3. Hukuk Dairesi 2018/7603 E. , 2020/2569 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirket tarafından haksız olarak tahsil edilen kayıp kaçak, dağıtım, iletim ve PSH bedellerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL"sini talep etmiştir.
Davalılar, alınan bedellerin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemişlerdir.
İlk derece mahkemesince; 6719 sayılı Yasa uyarınca (kayıp kaçak) bedeli ve benzeri adlarla yapılan tahsilatların usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; 6719 sayılı Yasa ile 6446 sayılı Yasa"da yapılan yeni düzenleme ile davanın konusuz kaldığı, mevzuat ve içtihat durumuna göre davacının dava açıldığı anda haklı olduğu, bu nedenle yagılama giderlerinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçeleriyle davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararındaki davanın reddi kısmının kaldırılarak yerine HMK"nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca, dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmünün yazılmasına, kararın bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, kayıp kaçak ve sair bedellerin iadesine yönelik açılan alacak davasına ilişkindir.
1-) Bölge adliye mahkemelerinin duruşma yapmaksızın esas hakkında istinaf incelemesi yapmaları durumuna dair karar verme usulü 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b-2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre bölge adliye mahkemesi; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya kararın gerekçesinde hata edildiği durumlarda düzelterek yeniden esas hakkında karar verir. Bölge adliye mahkemesi kararlarında yer alması gereken hususlar ise HMK’nın 359. maddesinde belirtilmiş olup buna göre kararda; “Tarafların iddia ve savunmalarının özeti”, “İlk Derece Mahkemesi kararının özeti”, “İleri sürülen istinaf sebepleri” ve “Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep” yer alması gereken zorunlu unsurlardır. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesinin hüküm fıkrasının ilk satırında yer alan "Davanın reddine" ilişkin hükmünün kaldırılarak yerine "Dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına," hükmünün yazılmasına, kararın bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumlarda öncelikle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi ardından, yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekmektedir.
O halde bölge adliye mahkemesince, yukarıda açıklanan HMK’nın 359/2. ve 353/1-b-2. maddelerindeki düzenlemeler de gözetilerek, esas hakkında taleplerin her biri bakımından tek tek hüküm kurulması gerekirken, ilk derece mahkemesi kararına gönderme yapılmak suretiyle ilk derece mahkeme kararının diğer kısımlarına aynen geçerlilik tanıyacak ve kararın infazında tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek şekilde karar verilmesi hatalı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-)Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.