5. Ceza Dairesi Esas No: 2017/164 Karar No: 2019/9356 Karar Tarihi: 08.10.2019
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/164 Esas 2019/9356 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklardan biri hakkında beraat kararı, diğer sanıklar hakkında zincirleme tefecilik suçundan mahkumiyet kararı verildiği belirtilen mahkeme kararı incelenmiştir. Temyiz itirazları ile ilgili olarak, sanıklardan biri için adli para cezasının hapse çevrilmesine ilişkin uygulamanın infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Zincirleme tefecilik suçundan mahkum olan sanık için ise usul ve kanuna uygun hareket edildiği sonucuna varılmıştır. Ancak, suça iştirak niteliğinde olan bir başka sanık için hüküm kurulurken açıklamanın yeterli olmadığı ve TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri 5275 sayılı Kanunun 106/3, TCK'nın 53/1 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1'dir.
5. Ceza Dairesi 2017/164 E. , 2019/9356 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, diğer sanıklar hakkında zincirleme tefecilik suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Katılan vekilinin temyiz isteminin dilekçesinin kapsamına göre, sanıklardan ... hakkında verilen beraat ile ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine, sanık ... ve ... müdafilerin temyiz taleplerinin ise müvekkilleri sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu nazara alınarak, incelemenin söz konusu temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: 1-Tefecilik suçundan sanıklardan ... hakkında verilen beraat, ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanık ..."e ihtarına karar verilmesi ile adı geçen sanık hakkında TCK"nın 53/1. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanması hususlarının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür. Delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ... hakkında zincirleme tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanık ... hakkında tefecilik suçundan verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekili ile sanık ... müdafin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Sanık ..."in, suçtan zarar gören ..."in sanık ..."den 2008 yılından itibaren birden fazla kez kazanç karşılığı ödünç para almasına aracılık ettiği kabul edilen somut olayda; sanık ..."in suçtan zarar görene kazanç karşılığı ödünç para verme eylemlerinde faiz oranı kararlaştırıldığı sırada, sanık ..."in eylemlerinin suça yardım eden sıfatıyla zincirleme tefecilik suçuna iştirak niteliğinde olup olmadığı gerekçeleriyle birlikte açıklanıp karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına karar verilmesi, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA 08/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.