13. Hukuk Dairesi 2016/22460 E. , 2019/11455 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı banka ile kendisinin ortağı olduğu ... Hukuk bürosu arasında avukatlık sözleşmesi imzalandığını, daha sonra ortaklığın sonlandığını ve davalı banka ile yeniden sözleşme imzalandığını, taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesi ve vekâlet ücreti alacağının ödenmemesi nedeniyle istifa ettiğini ileri sürerek şimdilik 500,00 TL akti ve 500,00 TL karşı taraf vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 07/04/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile alacağını 202.304,48 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 202.304,48 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava vekâlet ücreti istemine ilişkin alacak davasıdır. Davacı avukatın, 07.01.2013 tarihli ihtarname ile ... Hukuk Ofisinin dağılması sırasında Banka Hukuk Müşavirliğinin kendisine gösterdiği olumsuz tutumla ilgili serzenişlerinin ve Banka"nın ücret ödemelerinde kendisine gösterdiği taraflı ve olumsuz tutumun ve hak kazandığı ücret alacaklarının çeşitli taleplerine rağmen ödenmemesinin ve ödeme yapmamak için ısrar edilmesinin vekâlet ilişkisinde bulunması gereken karşılıklı güven durgusunu zedelediğini ileri sürerek; vekalet ilişkisini ve güven unsurunu bozan sebeplerin ortadan kaldırıldığının tarafına yazı ile bildirilmesini, bu güne kadar hak kazandığı, ödenmeyen veya eksik ödenen alacaklarının ödenmesini, bu işlemlerin 7 gün içerisinde yapılmasını, aksi halde sürenin sonunda haklı olarak vekalet akdini feshedeceğini, fesihten itibaren vekillik görevine sözleşme gereğince 2 ay daha devam edeceğini, diğer yasal haklarını talep edeceğini ihtar ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda davacının akti vekalet ücreti olarak 17.815,13 TL karşı yan vekalet ücreti 125.409,99 TL, KDV 32.225,65 TL, stopaj 26.853,71 TL isteyebileceği mütala edilmiştir. Anılan bilirkişi raporu, dosyaların bir kısmını sistem üzerinden bir kısımını da fiziki olarak inceleyerek düzenlenmiş ise de, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede dosyaların bulundukları aşama, dosya niteliğine göre aşamalı olarak vekalet ücretine hak kazanacağı kararlaştırılmış olduğu nazara alındığında, anılan raporun bu yönü ile eksik ve yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece, talep konusu dosyalar getirtilerek, davacı avukatın istifasının ve vekalet ücret alacağının sözleşme hükümlerine göre değerlendirilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ve itirazlarını da karşılar şekilde en az üç kişiden oluşan bilirkişi heyetinden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.