Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/20546
Karar No: 2019/4870
Karar Tarihi: 04.03.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/20546 Esas 2019/4870 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/20546 E.  ,  2019/4870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar Cevaplarının Özeti:
    Davalı ...Ş. vekili; husumet itirazı ve zamanaşımı def"inde bulunmuş, talpe konusu işçilik alacaklarından yüklenici firmaların sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... İnş. Taah. Tic. San. Ltd. Şti. vekili; davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle tazminatsız olarak müvekkilince feshedildiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddinin gerektiğini, diğer taleplerin de haksız olduğunu beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve genel tatil ücret alacakları hesaplanmış, ayrıca kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarına ilişkin ödemelerin mahsubu mahkemenin takdirine sunulmuştur. Gerekçeli kararda, yıllık izin sürelerini gösterir ücret bordrolarına itibar edilmediği gibi, 06.04.2013 tarihli tediye makbuzu ile ödendiği savunulan tutarlar da mahsup edilmeden hesaplanan yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Aynı şekilde, kıdem ve ihbar tazminatları konusunda da banka aracılığı ile yapılan ödemelerin bulunmadığından bahisle, yapıldığı belirtilen ödemeler mahsup edilmeden hesaplanan tutarlarda tazminat alacağı olduğu mahkemece kabul edilmiş, dava konusu alacak miktarlarının ıslah ile arttırılmadığı da nazara alınarak dava dilekçesinde talep edilen tutarlar doğrultusunda karar verilmiştir. Delil olarak sunulan tediye makbuzu ibraname niteliğinde olmadığından, borcun ifası yönünden bu belgedeki alacak tutarının davacının banka hesabına yatırılması ayrı bir şart olarak kabul edilemez. Bu itibarla, bu hususta yapılan mahkeme değerlendirmesi hatalıdır. Ancak bu tediye makbuzundaki imza mahkemece davacıya gösterilerek söz konusu belgedeki imzanın kendisine ait olup olmadığı sorularak kendisine ait olduğunun tespiti halinde, dosya kapsamında bilirkişinin hesapladığı alacak miktarlarından tediye makbuzu ile ödenen miktarlar mahsup edildiğinde davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti yönünden fark alacaklarının bulunmadığı anlaşılmakla, dava açıldıktan sonra yapılan söz konusu ödemeler dikkate alındığında, bahsi geçen alacaklar yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekmektedir. Diğer taraftan yıllık izin ücreti alacağının hesabında, davacının imzasını içeren ücret bordrolarında kullanıldığı belirtilen yıllık izin sürelerinin gün üzerinden belirlenen alacak tutarından mahsup edilmemesi de hatalı bir diğer yöndür.
    3-Taraflar arasında davacının fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı bir diğer uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işyerinde fazla çalışma yaptığı iddiasına ilişkin işyeri kaydı mevcut olmayıp, davacı tanıklarının beyanı esas alınarak sonuca gidilmiş ise de; dinlenen davacı tanıklarının davalı işveren aleyhine dava açtığı ve davacı ile menfaat birlikteliği içinde olduğu anlaşılmakla, kural olarak beyanlarına itibar edilmemesi gerekir. Dinlenen davalı tanıklarının beyanları ile de fazla çalışma iddiasının kanıtlanamadığı tespit edilmektedir. Dairemizin incelemesinden geçen benzer nitelikteki 2017/15783 esas sayılı dosyasında, husumetli davacı tanık anlatımları ile davalı tanıklarının beyanları dışında delil ile ispatlanamayan fazla çalışma alacağına yönelik istemin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı ve anılan dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacının fazla çalışma ücret alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi