Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/33210 Esas 2016/10183 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/33210
Karar No: 2016/10183
Karar Tarihi: 06.04.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/33210 Esas 2016/10183 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/33210 E.  ,  2016/10183 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, icra dairesine yaptığı itirazın yasal süresinde olmasına rağmen icra müdürlüğünce devamına karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek icra müdürlüğünün takibin takibin devamına ilişkin 17.09.2015 tarihli kararının iptalini talep ettiği, mahkemece itirazın süresinde olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    İİK"nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği"nin 22/2. maddesi gereğince, icra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.
    Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.- 2009/182 K). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez.
    Somut olayda, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 07.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 14.09.2015 tarihli itiraz dilekçesinin, icra katibi tarafından 14.09.2015 tarihinde havale edilip imzalandığı, ancak itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süreden sonra 15.09.2015 tarihinde tutanağa kaydedildiği görülmektedir. Bu durumda borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabulü mümkün değildir.
    O halde borçlu tarafından süresinde yapılmış itirazın varlığından bahsedilemeyeceğinden, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.