3. Hukuk Dairesi 2015/1985 E. , 2016/557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili, dava dilekçesi ile; davacılar ... kardeşi olan ... 06/10/2005 tarihinde, yolun ortasında bulunan demir refüj üzerinden geçmek amacı ile aydınlatma direğine tutunduğunda elektrik akımına kapılarak vefat ettiğini; bakım ve onarım yapmayan davalının sorumlu olduğunu; davacıların büyük üzüntü yaşadıklarını ileri sürerek; .. ve .. için 50.000.00"er TL maddi, 50.000.00"er TL manevi,.. için 25.000.00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; direkte enerji olmadığını, vefat edenin kusurlu olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 46.435.78 TL maddi, 15.000.00 TL manevi, davacı ... için 42.785.02 TL maddi, 15.000.00 TL manevi,...ç için 5.000.00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz.
Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası"nın 58. maddesi gereğince "…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." (TBK .69. Maddesi). TBK"nun 71/1. Maddesine göre de; önemli ölçüde tehike arzeden bir işletmenin faliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur. Belirtilen yasal düzenlemeler gereğince, davalı, zararlandırıcı sonucun doğmasına yol açan enerji hattının yapım ve bakım eksikliklerinden kaynaklanan zararlardan sorumludur. Sorumluluktan kurtulmanın olumsuz koşulu ise, zarar ile yapım bozukluğu ve bakım eksikliği arasındaki nedensellik bağının kesilmiş olmasıdır.
Dosyadaki belgelerden 20/09/1986 doğumlu olan... "in, 06/10/2005 tarihinde yolun karşısına geçmek için orta refüj demir korkuluklarından atlamaya çalışırken oradaki aydınlatma direğine tutunduğu, aydınlatma direğinin üzerinde "yayalar üst geçitten geçiniz" uyarı levhası bulunduğu,... "in demir korkuluklarda asılı kaldığı, olay yerinde vefat ettiği;...Kurumu ...Dairesi tarafından düzenlenen 08/03/2006 tarihli otopsi raporundan, kişinin ölümünün vücudundan elektrik akımı geçmesine bağlı solunum dolaşım durması sonucu gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme dayanak alınan ve elektrik mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; direğin sigorta kapağının düşmüş olduğu, direk topraklamasının koptuğu, faz iletkeninin direkle teması sonucu topraklamanın devre dışı kaldığı, direkteki kaçak akımın ölüme neden olduğu,..."in yasak olan bir yerden geçerek hatalı bir davranışta bulunduğu, hareketinin trafik kuralı ihlali olduğu, olayın trafik kazası olmadığı için... "in kusursuz olduğu, sistemin denetim, kontrol ve periyodik bakımını sağlamayan davalı kurumun olay nedeni ile % 100 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Aynı olay ile ilgili olan ve bakım işletme müdürünün taksirle ölüme neden olma suçundan yargılandığı kamu davası dosyasına sunulan ve iş güvenliği uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ise; vefat eden..., yaşı ve uyarıcı, yönlendirici levha bulunması nedeni ile, tehlikeyi algılayabilecek durumda bulunmuş, asli kusurlu sayılmış, davalı kurumun tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi aracılığı ile yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Mahkemece; davalı kurum açısından, yapı malikinin sorumluluğuna ve tehlike sorumluluğuna ilişkin; davacılar açısından ise, desteklerinin olaydaki bölüşük kusuruna ilişkin değerlendirmeler içeren, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, tarafların kusur oranlarının da gerekçeleriyle açıklandığı, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna rapor hazırlatılarak, varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken; eksik araştırma, inceleme ve yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.