Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/928
Karar No: 2015/8251

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/928 Esas 2015/8251 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/928 E.  ,  2015/8251 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    Davacı vekili; 23.08.2008 günü davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelen kazada yolcu olarak bulunan müvekkilinin kalıcı beden gücü kaybına uğradığını, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL maddi tazminatın ihbar tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan

    onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 4.6.2015 gününde Üye..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.


    -KARŞI OY-


    Davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu otobüsün karıştığı kazada müvekkilinin kalıcı beden gücü kaybına uğradığı gerekçesi ile aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat talebinde bulunduğu, mahkemenin yapmış olduğu yargılama neticesi davacının öncelikle zorunlu karayolu mali mesuliyet sigortasına başvurması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verdiği görülmüştür.
    Uyuşmazlığın konusu karayolu yolcu taşımacılığında oluşan trafik kazası neticesi yolcuların uğrayacağı zarardan birden fazla sorumlu olduğu durumlarda hak sahiplerinin taleplerini hangi esasa göre yapacağına ilişkindir.
    Öncelikle karayolu yolcu taşımacılığında yolcuların uğrayacağı zararlardan kimler sorumlu bunu tespit etmek gereklidir.
    a) Karayolu yolcu taşımacılığı yapan kişiler Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesi gereği “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası”
    b) Karayolu Taşıma Kanunun 17. ve 18 maddeleri gereği “Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası”

    c) Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin Yapılması zorunlu sigortalar başlıklı 48. Maddesine göre “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası”
    d) Karayolları Taşımacılık Kanunun 17. maddesine göre şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşınması sırasında duraklamalar dahil olmak üzere yolcunun kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı “taşımacılar”
    e)...’nun 85. maddesi gereği bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, “motorlu aracın işleteni” ve “bağlı olduğu teşebbüsün sahibi”
    f) TBK 49. Maddesi gereği trafik kazası haksız fiil olması nedeniyle kusurundan dolayı “aracın sürücüsü” sorumludur.
    Özetlemek gerekirse karayolu yolcu taşımacılığı sırasında trafik kazası neticesi yolcuların uğradıkları zarardan aracı işleten, teşebbüs sahipleri, aracın sürücüsü, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı ve karayolu kolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı sorumludur.
    Burada sorun zarar gören hak sahiplerinin zarardan sorumlu olanlardan hangisinden hangi esaslara göre talepte bulunacağına ilişkindir.
    Hak sahipleri;
    a) Karayolu Taşımacılık Kanunun 21. Maddesi gereği sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısından talepte bulunabilirler.
    b) Karayolu Trafik Kanunun 97. Maddesine göre zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.

    c)............ Genel Şartları A.1 ve B1. maddeleri gereği yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımacılığı kapsamında seyahat eden yolcuları, sürücüleri ve yardımcılarını, taşımacılık hizmetinin başlangıcından bitimine kadar geçen seyahat süresi içinde, duraklamalar da dahil olmak üzere, maruz kalacakları her türlü kazaların neticelerine karşı sigortalılar veya hak sahipleri poliçede öngörülen teminat sınırları içinde karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısına karşı talepte bulunabilirler.
    d) Karayolları Taşımacılık Kanununun 17. Maddesine göre şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşınması sırasında yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı hak sahipleri taşımacıya başvurabilir.
    e) Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği hak sahipleri motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibine başvurabilir.
    f) Hak sahipleri TBK 49. Maddesi gereği motorlu aracı kullanan sürücüden haksız fiile dayalı kusurundan dolayı zararın tazminini talep edebilir.
    Sayın çoğunluk, kararın onanması düşüncesindedir.
    Karayolları Taşımacılık Kanunu’nun 19. Maddesi “Meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Bu sorumluluk sigortası ile karşılanamayan zararlar için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan malî sorumluluk sigortasına müracaat edilir.” Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.8 maddesi ““Meydana gelen zarar öncelikle bu sigortadan karşılanır. Sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.” Şeklinde düzenlemesi gereği hak sahiplerinin karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına başvurmadan diğer sorumlulara başvurulamayacağı düşünülmektedir. Oysa Karayolları Trafik

    Kanunu’nun 88/1 maddesi “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumludur.” Düzenlemesi ayrıca trafik kazasının haksız bir fiil olduğuna göre TBK 61. Maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde motorlu bir aracın katıldığı kazada meydana gelen zarardan aracı işleten, araç sürücü, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası, aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası müteselsilen sorumludur.
    Türk Borçlar kanunun müteselsil borçluluk ve dış ilişki de borçluların sorumluluğu başlıklı 163/1. Maddesi gereği alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Buna göre zarar gören tazminatın tamamını dilediği takdirde zarar verenlerin tamamından talep edebileceği gibi bir kısmından veya sadece birinden de talep edebilir. Burada yasa koyucu zarar görene, tazminatın tamamının zarar verenlerden yalnız birine karşı ileri sürebilmesi imkanı sağlamıştır. Böylece zarar gören tazminat davasını en sağlam ispat araçlarına sahip olduğu zarar verene karşı açabileceği gibi böyle bir davayı tazminatı ödeme gücü en fazla olan zarar verene karşı da açabilir. Bu sayede zarar gören zarar verenlerden her birini ayrı ayrı dava edip sayısız zahmetlere katlanacağı yerde tamamı aleyhine açacağı bir tek dava ile de kolayca sonuca ulaşabilir. Zarar verenlerden biri tazminatın tamamını ödediği takdirde borç ortadan kalkar.
    Tazminat sorumlularının zarar gören karşısındaki durumlarına gelince; tazminat yükümlülerinden her biri zarar görene tazminatı ödemek zorundadır. TBK madde 163/2 ye göre “Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.” Düzenlemesi karşısında zarar verenlerin sorumluluğu tazminat borcunun tamamı ödenince kadar devam edeceğini kolaylıkla söyleyebiliriz. Dava edilen zarar veren tazminatın diğer zarar verenlerden istenmesini gerektiğini ileri süremez. Böyle bir savunma müteselsil sorumluluğun

    niteliği ile bağdaşmaz. Zira dava edilen zarar veren de dahil zarar verenlerin tümü tazminatın tamamından sorumludur. Buna karşılık zarar verenlerden birinin borcunu ifa ve takas yoluyla sona erdirdiği oranda diğer zarar verenler bundan yararlanır ve bu oranda borçtan kurtulur. Davalı tazminatın tamamını ödediği taktirde diğer zarar verenlerin de tazminat ödeme borcu sona erer. (TBK 163/2, 166/1)
    Bu bilgiler ışığında hak sahiplerinin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına başvurulmadan doğrudan diğer sorumlulara başvurulamayacağı düşüncesi Karayolları Trafik Kanunun 88/1 ve TBK 61. Maddesinin getirdiği müteselsil sorumluluk esasları ile bağdaşmamaktadır. Karayolları Taşımacılık Kanunu"nun 19. Maddesi zarar gören hak sahiplerine hitap eden bir madde değildir. Bir başka anlatımla Karayolları Taşımacılık Kanunun 19. Maddesini hak sahipleri zararlarının tazminini öncelikle taşımacılık mali sorumluluk sigortasından ister, şeklinde yorumlarsak Karayolları Taşımacılık Kanunun 21. maddesi " Hak sahipleri, sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilirler" düzenlemesinin ne anlama geldiğini izah etmekte güçlük yaşarız. Çünkü 21. Madde doğrudan hak sahiplerine hitap etmekte ve maddenin "talepte bulunabilir" şeklindeki düzenlemesi ile hak sahiplerinin zorunlu olarak taşıma sigortasına öncelikle başvurması zorunlu bulunmadığını ifade edilmektedir.
    Oysa Karayolları Trafik Kanunun Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı başlıklı 97. Maddesi "Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir." Demekle zarar gören hak sahiplerinin trafik sigortasına doğrudan başvurabileceği ve dava açabileceğini açıkça düzenlemiştir. Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesine göre "Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar." Görüldüğü gibi kanun koyucu

    "ödemek zorundadır" demekle zorunlu mali sorumluluk sigortacısına hak sahipleri başvurması durumunda tazminatı ödemeyi emretmektedir. Bu zorunluluğu Karayolları Taşımacılık Kanununun 19.maddesinin kaldırdığını düşünmek mümkün değildir.
    Diğer müteselsil sorumlular açısından benzer düzenlemeleri görmek mümkündür. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları B.1 maddesi gereği sigortalılar veya hak sahipleri poliçede öngörülen teminat sınırları içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilirler. TBK 49 maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren sürücü, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Karayolları Trafik Kanunun 85. Maddesine göre motorlu aracın işletilmesinden doğan zarardan işleten, işletenin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi müteselsil sorumluluğu bulunmaktadır.
    Karayolu Taşımacılık Kanununun 19 ve genel şartların B.8 maddesini sorumlular arasında ki rücu ilişkisi (iç ilişkisi) içinde değerlendirmek gerekir. Rücu ilişkisi TBK 62. Maddesinde “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” Şeklinde Karayolları Trafik Kanununun 88/2 maddesinde ise “Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Özel durumlar ve özellikle araçların işletme tehlikeleri, zararın iç ilişkide başka türlü paylaştırılmasını haklı göstermedikçe, işletenler ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kusurları oranında zarara katlanırlar." Şeklinde düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu"nun 99/2-3 maddesi "Ödemeyi yapan sigortacı, ödenen miktarın sorumluluk oranlarında paylaşılmasını diğer sigortacılardan yazılı olarak talep eder. Diğer sigortacılar talep tarihinden itibaren sekiz iş günü içinde kendilerine düşen miktarı

    talepte bulunana öder. (Değişik: 21/5/1997 - 4262/4 md.) Bu madde hükmüne uymayan sigortacılar, 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar." şeklinde ki düzenlemede sorumlu sigortacılar arasında ki içe rücunun yapılış tarzı gösterilmiştir. Bir başka anlatımla motorlu aracın işletilmesinden zarar gören hak sahipleri hiç bir yere başvurmadan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasına başvurabilir ve dava açabilir. Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi gereği belgeleri ile başvuran hak sahibine poliçe sınırları içinde zararını ödemek zorundadır. Ancak zarar Karayolları Taşıma Kanunu kapsamında oluşmuş ise Karayolları Taşıma Kanunun 19. maddesi gereği karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına Karayolları Trafik Kanunun 99/2 maddesi gereği başvurabilecektir.
    Sonuç olarak; somut davada davacının yolcu olarak bulunduğu otobüsün yapmış olduğu kazadan dolayı uğradığı zararını zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yöneltmiştir. Davalı sigorta zarara sebebiyet veren otobüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğuna göre diğer sorumlular ile birlikte zarardan Karayolları Trafik Kanunun 88 ve TBK 61/1 maddesi gereği müteselsil sorumlu olduğundan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesine dayalı bu başvuruda aynı yasanın 99/1 maddesi gereği ödemek zorundadır. Karayolları Taşımacılık Kanunun 19. Maddesi buna engel teşkil etmemektedir. Çünkü bu madde zarar gören hak sahiplerine değil sorumlulardan biri olan karayolları taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına hitap etmektedir. Ancak bu madde sorumlular arasında ki iç ilişkide değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece verilen ret kararının bozulması düşüncesi ile sayın çoğunluğun onama görüşüne karşıyım.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi