22. Hukuk Dairesi 2015/1345 E. , 2015/1571 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli ve haklı nedene dayanmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer Haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının bir tanesi Ankara dışından olmak üzere 2 iş arkadaşı ile yediği yemek ücretini kısmen bu kişilere ödetmesine rağmen, tamamını temsil gideri olarak göstermek suretiyle şirkete fatura ederek haksız kazanç sağladığı gerekçesiyle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi kapsamında geçerli nedenle feshedildiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının haksız menfaat elde ettiği ve işyerinde çalışanlara baskı kurduğu iddiasının davalı işverence ispat edilemediğinden feshin geçersiz olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun"un 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun"un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tulumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. İşçinin geçerli bir feshe sebep olabilecek davranışları 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebeplerden farklıdır. Yargılama sırasında bu nedenlerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun’un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden, davacının iş sözleşmesinin şirket çalışanı olan arkadaşları ile yemek yediği, bu kişilerin kendi payına düşen yemek ücretini ödediği, ancak davacının tüm yemek ücretini temsil gideri olarak göstermek suretiyle şirkete fatura ederek haksız kazanç sağladığı gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi kapsamında geçerli nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, fesih sebebi olarak gösterilen haksız kazanç elde etme olgusunun işveren tarafından ispat edilemediği belirterek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulü dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Her ne kadar davacı, her bir arkadaşınca ödenen 34"er TL"den ... tarafından verilen kısmının bir miktarını yaptığı alışveriş bedelini ödemek, kalan kısmını elden vermek suretiyle kendisi tarafından karşılandığı, diğer arkadaşı ..."ın ise kendisine borcu olması nedeniyle mahsuplaştıkları, şirkete fatura ettiği bedelin tamamını kendisi tarafından ödediği iddiasıyla işbu davayı açmış ise de, davacının ileri sürdüğü bu savunmasını ispat edemediği, kabulünde olduğu üzere arkadaşlarınca ödenen bedelin temsil gideri olarak şirkete fatura ettiği, bu durumun işveren bakımından fesih için geçerli sebep teşkil ettiğinin anlaşılması karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulü yönünde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 27,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 02,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 29.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.