20. Hukuk Dairesi 2012/7126 E. , 2013/47 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalılardan ..., ..., ..., ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi dava dilekçesi ile;... Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmî ilâna çıkartıldığını, Karacaali Köyü sınırları içinde bulunan, dilekçeye ekli paftada 81 nolu kırmızı ile işaretli alanın orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek, bu alanın orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Dava konusu taşınmazlar, kadastro müdürlüğünce davalı olarak tesbit edilerek tutanakları mahkemeye gönderildikten sonra yapılan yargılama sonunda, mahkemece; davanın kabulü ile çekişmeli 577 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 nolu parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından 4 nolu parsele, ... tarafından 2 ve 6 nolu parsellere, ... tarafından 3 ve 9 nolu parsellere, ... tarafından 1 ve 7 nolu parsellere, ... tarafından 5 ve 8 nolu parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, temyize konu çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 22/01/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.