Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1399
Karar No: 2015/8233

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1399 Esas 2015/8233 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/1399 E.  ,  2015/8233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... Şti vekili, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacının içinde yolcu olduğu araç ile davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olan aracın çarpışması sonucu yaşanan trafik kazasında davacının yaralanarak iş gücü kaybına uğradığını, davacının kazadan önce sağlık sigortası yaptırdığını ve kazadan sonra da sağlık sigortası yaptırmaya devam ettiğini, ancak kazaya bağlı yaralanmalar nedeni ile çok ... prim ödemek zorunda kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1000,00 TL geçici, 5.000,00 TL sürekli işgücü kaybı tazminatı ve 7.000,00 TL prim farkından ötürü maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı .... Şti vekili, aracın uzun süreli olarak kiraya verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davacının kaza sırasında emniyet kemeri takıp takmadığı ve bu durumun meydana gelen neticeyi ağırlaştırıp ağırlaştırmadığı hususlarının araştırılması gerektiğini ve davalı tarafından 1.000,00 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... şirketi vekili, davacı tarafa yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 23/05/2013 tarihli aktüerya raporu dikkate alınarak 9.922,35 TL işten kalma zararı bedelinin 105.456,05 TL güç kaybından doğan zarar karşılığı bedelinin, olay tarihi olan 11/01/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı ... şirketi bakımından faizin dava tarihinden başlatılmasına ve poliçe miktarı ile sınırlı olarak) davalılardan birlikte tahsiline, davacıya verilmesine, ... primi fazlalığı konusundaki talebin reddine, 15.000,00 TL manevi tazminata, olay tarihi olan 11/01/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan birlikte tahsiline, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı .... Şti vekili ve davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Hükme esas alınan raporda asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmış, davacı ise şirket çalışanı olduğu ayrıca şirketten kar payıda aldığını, geliri daha ... bulunduğundan zararının elde edilen gelir üzerinden hesaplanmasını talep etmiştir.
    Davacı kazaya rağmen şirketten kar payı almaya devam edeceğinden tazminat hesabından şirket kar payının esas alınması mümkün değildir.
    Tazminat hesabı davacının şirketten aldığı maaşa göre yapılmalıdır. Bu halde davacının olay tarihinde şirketten aldığı maaşının şirket defter ve kayıtları, ... kayıtları bu konuda ibraz edilecek tüm delillerle belirlenip, tesbit edilen net gelir üzerinden hesaplama yapılması, net gelir belirlenemediği takdirde asgari ücretten hesaplama yoluna gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
    3-Davacı kazadan önce ödenen sağlık ... primleri ile kazadan sonra ödediği primler arasında fark olduğunu ve zarara uğradığını belirtmiş, mahkemece sigortanın isteğe bağlı yapıldığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir. Davacının bu kaza olmasa idi ödemesi gereken prim miktarı ile kazadan sonra ödediği prim miktarının uzman kişilerce belirlenip sonucuna göre karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
    4- Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, %37 oranında malul kalan ve iyileşme süresi 18 aya kadar uzayacağı belirtilen araç içinde yolcu konumunda bulunan davacı için hükmedilen manevi tazminat düşük olduğundan, daha fazla oranda manevi tazminata hükmedilebilmesi amacıyla kararın bozulması gerekmiştir.
    5-Davacı soruşturma aşamasında alınan ifadesinde başını torpido gözüne çarptığını belirtmiştir. Davalı vekilinin, davacının kazanın meydan gelmesinde emniyet kemeri takmayarak kazanın sonucunu ağırlaştırdığı, davacının müterafik kusuru olduğundan mülga 818 sayılı BK.44.maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği savunması tartışılmadan ve davacıya 1.000,00TL ödeme yapıldığından zarar miktarından mahsup edilmesi gerektiğine ilşkin beyanına yönelik delilleri tespit edilip değerlendirilmeden hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
    6-Davalı 2918 sayılı ....nun hükümlerine göre, trafik kaydı İşletenin " kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, "İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alacı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır." şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, moturlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne yer verilmiştir.
    Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse ..."ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
    Somut olayda,eldeki dava dosyasında kira sözleşmesine göre kazaya neden olan araç 08.01.2008 tarihinde 36 ay süreli olarak ihbar olunana kiralanmıştır. Mahkemece taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3.kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği araştırılıp, davalı şirketin işletenlik sıfatının devam edip etmediği tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, 5 nolu bentte açıklanan nedenle davalı ... vekilinin, 6 nolu bentte açıklanan nedenle davalı .... Şti vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 4.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi