3. Hukuk Dairesi 2015/16010 E. , 2016/520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; ...Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları (İkinci Öğretim) Bölümünü kazandığını, babası davalı ..."un devlet memuru olduğunu, ... Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Servis Bölümü Görevli Memuru olarak çalışmakta olup, aylık 2.000 TL"den fazla maaşı ve hastane döner sermayesinden ayrı bir ödenek aldığını beyanla, aylık 800 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının annesinin de çalıştığını ve annenin de aylık sabit gelirinin olduğunu, Kasım 2013 yılında evlenip ... İline yerleştiğini, sağlık sorunlarının olduğunu, davacı lehine daha evvel hükmolunan 350 TL nafakanın(iştirak nafakasının) davacı için yeterli olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece; davacının eğitiminin devam ettiği, davalı babanın bakım yükümlülüğü bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile aylık 800 TL yardım nafakasına karar verilmiş; sözkonusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.
Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.
Bu bağlamda; belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri gözönünde bulundurulmalı, TMK"nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir.
Somut olayda; davacının davalının kızı olduğu, davacının ...Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları (İÖ) Bölüm öğrencisi olduğu, özel yurtta kaldığı, yıllık yurt giderinin 4200 TL olduğu, annesinin devlet memuru olup, kirada oturduğu; davalı babanın hastane acil servisinde memur olarak çalıştığı, aylık gelirinin yargılama sürecinde 2150 TL civarında olduğu, lojmanda oturduğu, yeniden evlendiği anlaşılmaktadır.
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu, mirasçılıkta da aynı sırada yer alan dava dışı annenin de nafakaya katılma yükümlülüğü nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı fazla olup, TMK."nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; tarafların ekonomik sosyal durumları değerlendirilerek davacının giderleri ile nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde dava dışı annenin de davacının masraflarına katlanma yükümlülüğü dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmek olması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde, aylık 800,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.