Esas No: 2014/674
Karar No: 2015/8226
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/674 Esas 2015/8226 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... vekili, davalı .... vekili, davalı ... A.Ş. Vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl dava dosyasında davalıların sürücüsü,işleteni ve trafik sigortacısı olan otobüste yolcu olan davacının yaşanan tek taraflı trafik kazasında yaralandığını, yolcu olan davacının kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile poliçe limiti dahilinde 2.000,00 TL tedavi gideri ve 5.000,00 TL beden çalışma gücü kaybı olmak üzere 7.000,00TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken; ıslah dilekçesi ile talebini yükseltmiştir.
Davacı vekili, birleşen dava dosyasında otobüsün İMMS ve zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olan ... A.Ş. ve zorunlu taşımacılık sigortacısı olan ... ... A.Ş."den fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 161,54 TL tedavi gideri, 41.644,00 TL geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının kaza tarihinden 74.876 TL, protez bedelinin 14.10.2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Abone Otobüs İşletmeleri vekili, birden fazla ... poliçesi düzenlendiğinden maddi tazminat taleplerinin ... şirketlerince karşılanabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Halk ... A.Ş. vekili, kazaya karışan aracın birleşik kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu ve toplam zarar bedelinin trafik ve zorunlu taşımacılık ... limitleri kapsamında kaldığından müvekkillerinin sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı .... vekili, 6111 sayılı yasa kapsamında tedavi ve işgöremezlik taleplerinin reddi gerektiği ve davacıya 02.02.2010 tarihinde protez bedeli olarak 37.438,00 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davacının, geçici iş görememezlikten doğan 1.164.00 TL maddi zararının, davalılar Abone Otobüs İşletmesi İnş. Tah.Nak. Tic. Ltd. Şirketi. ... ve ... için 14/10/2006 tarihinden, diğer davalı ... için ( ... AŞ) 05/03/2007 tarihinden, diğer davalı ... AŞ için 07/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (... şirketleri yönünden poliçe limetleri ile sınırlı olmak üzere) müşterek ve müteselsil olarak davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine davacının maluliyetten doğan 40.480.00.TL maddi zararının davalılar Abone Otobüs İşletmesi İnş. Tah.Nak. Tic. Ltd. Şirketi, ... ve ... için 14/10/2006 tarihinden, diğer davalı ... Siuorta icin(... AŞ) 05/03/2007 tarihinden, diğer davalı ... AŞ için 07/03/2007ftarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (... şirketleri yönünden poliçe limetleri ile sınırlı olmak üzere) müşterek ve müteselsil olarak davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının protez kol bedeline ilişkin tazmin talebinin kabulü ile 59.000.00.TL protez kol bedelinin 04/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (... şirketleri yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müşterek ve müteselsil olarak tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinden, dava sürecinde vazgeçtiği anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davalılardan ..."nin 37.438.00 TL protez bedeli için ödemede bulunduğu anlaşıldığından sorumlu olduğu poliçe miktarına göre söz konusu bedelin indirilerek sorumluluğunun belirlenmesine, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı ...., davalı ... A.Ş. ve davalı ... A.Ş. Vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacının taleplerinin 6111 sayılı yasa kapsamında bulunmamasına göre davalı .... Vekilinin ve davalı ... İsviçre A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi gideri ve işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dosyasında taleplerini, otobüsün sürücüsü, işleteni, zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan ... ... A.Ş., zorunlu taşımacılık sigortacısı olan ... İşviçre ... A.Ş. ve birleşik kasko ... ve zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısına yöneltmiştir.
4925 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını ... ettirmek zorundadırlar. Anılan Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu ... teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. Somut olay bakımından sıralamada sorumluluk ... ... A.Ş., ... ... A.Ş., ... A.Ş. Olarak poliçe limitleri dahilinde değerlendirilmelidir.
Eldeki davada, otobüsün zorunlu taşımacılık ... şirketi olan ... ... A.Ş. tarafından 02.02.2010 tarihinde protez bedeli olarak 37.438 TL ödenmiştir. Mahkemece, 59.000,00 TL protez giderine hükmedilmiş olup zorunlu mali mesuliyet sigortası ve zorunlu taşımacılık mali mesuliyet sigortası limitleri kaza tarihi itibari ile 57.500TL dir. Ohalde ödenmesi gereken 59.000,00 TL protez giderinin limit olan 57.500,00 TL sinden davalı zorunlu taşımacılık mali mesuliyet ... şirketi olan davalı .... sorumlu olacak, kalan protez bedelinden ise yukarıda bahsedilen sıralı sorumluluk ilkesi gereğince davalı ...."nin sorumluluğuna gidilecektir. Davacının diğer geçici ve daimi iş göremezlik talepleri olarak hüküm altına alınan toplam 41.644 TL bedel ise zorunlu taşımacılık ... poliçe limiti kapsamında kaldığından bu kalem için ise ancak davalı ...."nin sorumluluğuna karar verilebilecek, diğer iki davalı ... şirketinin sorumluluğuna gidilemeyecektir.
Hükmedilen tüm kalemler açısından limit de aşılmadığından davalı Halk ... A.Ş."nin sorumluluğuna gidilemeyecektir. Bu açıklamalar ışığında sıralı sorumluluk ilkesi gözetilmeden müştereken ve müteselsilen tahsil esasına dayalı yazılı şekilde verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...., davalı ...."nin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...., davalı ... İsviçre ... A.Ş. ve davalı ... A.Ş."nin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ... A.Ş, ... ... A.Ş. ve Halk ... A.Ş"ne geri verilmesine 04/06/2015 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
KARŞI OY
Uyuşmazlığın konusu karayolu yolcu taşımacılığında oluşan trafik kazası neticesi yolcuların uğrayacağı zarardan birden fazla sorumlu olduğu durumlarda hak sahiplerinin taleplerini hangi esasa göre yapacağına ilişkindir.
Öncelikle karayolu yolcu taşımacılığında yolcuların uğrayacağı zararlardan kimler sorumlu bunu tespit etmek gereklidir.
a) Karayolu yolcu taşımacılığı yapan kişiler Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesi gereği “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası”
B) Karayolu Taşıma Kanunun 17. ve 18 maddeleri gereği “Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası”
c) Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin Yapılması zorunlu sigortalar başlıklı 48. Maddesine göre “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası”
d) Karayolları Taşımacılık Kanunun 17. maddesine göre şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşınması sırasında duraklamalar dahil olmak üzere yolcunun kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı “taşımacılar”
e) Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, “motorlu aracın işleteni” ve “bağlı olduğu teşebbüsün sahibi”
f) TBK 49. Maddesi gereği trafik kazası nedeniyle oluşan haksız fiil doğan kusur sorumluluğuna bağlı olarak “aracın sürücüsü” sorumludur.
Karayolu yolcu taşımacılığında oluşan trafik kazası neticesi zarar gören hak sahipleri hangi esas ve kurallara göre sorumlulardan talepte bulunabilir?
Hak sahipleri;
a) Karayolu Taşımacılık Kanunun 21. Maddesi gereği sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısından talepte bulunabilirler.
b) Karayolu Trafik Kanunun 97. Maddesine göre zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya zarar verenin trafik sigortacısına karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.
c) Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.1 ve B1. maddeleri gereği yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımacılığı kapsamında seyahat eden yolcuları, sürücüleri ve yardımcılarını, taşımacılık hizmetinin başlangıcından bitimine kadar geçen seyahat süresi içinde, duraklamalar da dahil olmak üzere, maruz kalacakları her türlü kazaların neticelerine karşı sigortalılar veya hak sahipleri poliçede öngörülen teminat sınırları içinde karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısına karşı talepte bulunabilirler.
d) Karayolları Taşımacılık Kanununun 17. Maddesine göre şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşınması sırasında yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı taşımacıya başvurabilir.
e) Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği hak sahipleri motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibine başvurabilir.
f) Hak sahipleri TBK 49. Maddesi gereği motorlu aracı kullanan sürücüden haksız fiile dayalı kusurundan dolayı zararın tazminini talep edebilir.
Somut davada davacı yolcu olarak bulunduğu otobüsün tek taraflı kaza yapması neticesi iş göremezliğinin bulunduğunu iddia ederek asıl ve birleşen dava dosyasında otobüs sürücüsü, işleteni, zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, zorunlu taşımacılık sigortacısı, birleşik kasko sigortacısı ve zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısına karşı maddi tazminat davası açmıştır. Mahkeme yapmış olduğu yargılama sonrası davanın kısmen kabulü ile belirlenen tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verdiği anlaşılmaktadır.
Sayın çoğunluk, davacının, Karayolları Taşımacılık Kanununun 19 ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.8 maddesi gereği öncelikle karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına başvuracağı, ancak bu sigortanın poliçe limitini aşan kısım için diğer ... şirketlerine başvurulabileceği düşüncesindedir.
Davada ki sorun birden fazla davalı ve sigortacının bulunduğu durumlarda hak sahiplerine karşı sigortaların sorumluluğu çoğunluğun düşüncesinde olduğu gibi sıralı sorumluluk mu yoksa müteselsil sorumluluk ilkesine göre mi belirlenmelidir?
Çoğunluk sıralı sorumluluk ilkesini savunurken Karayolları Taşımacılık Kanunu’nun 19. Maddesi “Meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Bu sorumluluk sigortası ile karşılanamayan zararlar için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan malî sorumluluk sigortasına müracaat edilir.” ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.8 maddesi “Meydana gelen zarar öncelikle bu sigortadan karşılanır. ... sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu ... teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.” Şeklinde düzenlemesine dayanmıştır.
Karayollarında meydana gelen trafik kazalarından doğan zarardan sorumlu olanların hak sahiplerine karşı sorumluluğu Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesin de “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumludur.” Şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca trafik kazası haksız bir fiil olduğuna göre, TBK 61. maddesi haksız fiilden doğan zararlarda zarardan sorumlu olanların sorumluluklarını “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesi ile birlikte değerlendirildiğinde motorlu bir aracın katıldığı kazada meydana gelen zarardan aracı işleten, araç sürücü, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası, aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası ve karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası müteselsilen sorumluluk esasına göre sorumludur. Karayolları Taşımacılık Kanunu"nun 19. Maddesinde zararın öncelikle taşıma sigortasından karşılanacağı şeklinde ki düzenleme diğer müteselsil sorumluların sorumluluklarını kaldırmaz.
Müteselsil sorumluluk, zarardan sorumlu olanların zarar görene karşı sorumluluğu olan dışa karşı sorumluluk ve ortaya çıkan zarardan zarar verenlerin kendi aralarında sorumlulukları olan iç sorumluluktan oluşmaktadır. Türk Borçlar kanunun müteselsil borçluluk ve dış ilişki de borçluların sorumluluğu başlıklı 163/1. Maddesi zarar gören hak sahiplerinin zarardan sorumlu olanlara karşı taleplerini düzenlemiştir. Buna göre alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Buna göre zarar gören tazminatın tamamını dilediği takdirde zarar verenlerin tamamından talep edebileceği gibi bir kısmından veya sadece birinden de talep edebilir. Burada yasa koyucu zarar görene, tazminatın tamamının zarar verenlerden yalnız birine karşı ileri sürebilmesi imkânı sağlamıştır. Böylece zarar gören tazminat davasını en sağlam ispat araçlarına sahip olduğu zarar verene karşı açabileceği gibi böyle bir davayı tazminatı ödeme gücü en fazla olan zarar verene karşı da açabilir. Bu sayede zarar gören zarar verenlerden her birini ayrı ayrı dava edip sayısız zahmetlere katlanacağı yerde tamamı aleyhine açacağı bir tek dava ile de kolayca sonuca ulaşabilir. Zarar verenlerden biri tazminatın tamamını ödediği takdirde borç ortadan kalkar.
Tazminat sorumlularının zarar gören karşısındaki durumlarına gelince; tazminat yükümlülerinden her biri zarar görene tazminatı ödemek zorundadır. TBK madde 163/2 ye göre “Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.” Düzenlemesi karşısında zarar verenlerin sorumluluğu ... şirketlerinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere tazminat borcunun tamamı ödenince kadar devam edeceğini kolaylıkla söyleyebiliriz. Dava edilen zarar veren tazminatın diğer zarar verenlerden istenmesini gerektiğini ileri süremez. Böyle bir savunma müteselsil sorumluluğun niteliği ile bağdaşmaz. Zira dava edilen zarar veren de dahil zarar verenlerin tümü tazminatın tamamından sorumludur. Buna karşılık zarar verenlerden birinin borcunu ifa ve takas yoluyla sona erdirdiği oranda diğer zarar verenler bundan yararlanır ve bu oranda borçtan kurtulur. Davalı tazminatın tamamını ödediği taktirde diğer zarar verenlerin de tazminat ödeme borcu sona erer. (TBK 163/2, 166/1)
Görüldüğü gibi hak sahiplerinin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına başvurulmadan doğrudan diğer sorumlulara başvurulamayacağı düşüncesi Karayolları Trafik Kanunun 88/1 ve TBK 61. Maddesinin getirdiği müteselsil sorumluluk esasları ile bağdaşmamaktadır.
O zaman Karayolları Taşımacılık Kanunu"nun 19. Maddesinde ki düzenlemeyi nasıl yorumlamamız gerekecektir? Bu maddede ki düzenlemeyi sorumluların kendi aralarındaki sorumluluk sırasının belirlenmesi olarak yorumlamak gerek Karayolları Trafik Kanunu gerekse Türk Borçlar Kanunun düzenlemesine uygun düşecektir. Bu madde dikkatli bir şekilde incelendiğinde zarar gören hak sahiplerine hitap etmediğini açıkça görebiliriz. Çünkü aynı yasanın 21. maddesi " Hak sahipleri, sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilirler" şeklinde düzenlemesi ile hak sahiplerine sigortacıya başvurusunun sınırlarını belirtmiştir. Madde de ki "doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilirler" cümlesinden hak sahiplerinin ilk önce zararlarının tazmini için karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına başvurmak zorunda olmadıklarını açıkça vurgulandığı görülmektedir. Bir başka anlatımla 19. maddeyi biz hak sahiplerinin yolcuların karayolu
taşımacılığında zarar görmesi durumunda ilk önce karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısına gitmek zorundadır şeklinde yorumladığımız da aynı yasanın 21. maddesinin yasaya neden konulduğunu izah etmek mümkün olamaz.
Kaldı ki Karayolları Trafik Kanunun 97. Maddesinde " Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir." Demekle hak sahiplerinin Zorunlu mali sorumluluk sigortacısına doğrudan başvurabileceği ve dava açabileceğini açıkça belirtmiştir. Hak sahibinin bu talebi karşısında sigortacının yükümlülükleri ve bu yükümlülüğe uyulmadığında müeyyidesi 99. maddede gösterilmiştir. Bu maddeye göre " Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar." Bu amir hüküm karşısında sigortacının "zarardan öncelikle karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı sorumludur" savunması yapması ne derece dinlenebilir ki?
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortacısı açısından ise Genel Şartları B.1 maddesi gereği sigortalılar veya hak sahipleri poliçede öngörülen teminat sınırları içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilirler. Ayrıca TBK 49. maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren sürücü, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre motorlu aracın işletilmesinden doğan zarardan işleten, işletenin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi müteselsil sorumluluğu bulunmaktadır.
Karayolları Taşımacılık Kanunu’nun 19. Maddesi sigortacıya öncelikli zararı karşılama yükümlülüğü getirirken burada kanun koyucunun amacı zarar gören hak sahiplerinin zararlarının bir an önce karşılanması, hakkına kavuşmasını sağlamaktır. Yasanın getirdiği bu kolaylığı hak sahiplerinin aleyhine diğer sorumluların sorumluluklarının sınırlandırılması hak sahiplerinin Karayolları Trafik Kanunu, Türk Borçlar Kanunundan doğan müteselsil sorumluluğun getirdiği imkanlardan mahrum edilmesi hem yasalara uygun olmamakta hem de trafik kazasında zarar gören hak sahiplerini ikinci kez mağdur edecektir.
Sonuç olarak gerek sürücü ve işleten gerekse sigortacılar poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere zarar gören hak sahibine karşı, doğan zarardan müteselsilen sorumludur. Karayolu Taşımacılık Kanununun 19 ve genel şartların B.8 maddesinde ki getirilen düzenleme ancak sorumlular arasında ki rücu ilişkisi (iç ilişkisi) içinde değerlendirmek gerekir. Rücu ilişkisi TBK 62. Maddesinde “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” Şeklinde Karayolları Trafik Kanununun 88/2 maddesinde ise “Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Özel durumlar ve özellikle araçların işletme tehlikeleri, zararın iç ilişkide başka türlü paylaştırılmasını haklı göstermedikçe, işletenler ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kusurları oranında zarara katlanırlar." Şeklinde düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu"nun 99/2-3 maddesi "Ödemeyi yapan sigortacı, ödenen miktarın sorumluluk oranlarında paylaşılmasını diğer sigortacılardan yazılı olarak talep eder. Diğer sigortacılar talep tarihinden itibaren sekiz iş günü içinde kendilerine düşen miktarı talepte bulunana öder.
(Değişik: 21/5/1997 - 4262/4 md.) Bu madde hükmüne uymayan sigortacılar, 108 000 000 lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar." şeklinde ki düzenlemede sorumlu sigortacılar arasında ki içe rücunun yapılış tarzı gösterilmiştir.
Bu kapsamda mahkemenin tüm davalıları müştereken ve müteselsilen sorumlu tutması Karayolları Trafik Kanununun 88/1 ve 97. TBK 61/1 ve 163/1 Maddesi Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları B.1 maddesi ve Karayolları Taşımacılık Kanunu"nun 21. maddesine uygun olduğundan sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılmamaktayım.
...
Karşı Oy
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.