8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/5784 Karar No: 2011/2734 Karar Tarihi: 05.05.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5784 Esas 2011/2734 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, tapu iptali ve tescil davası açarak dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia etmiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen davacı şahitleri, taşınmazın kendilerine ait olduğunu ifade etmiştir. Dava gerçek şahıslar arasında görüldüğünden taşınmazın niteliğini araştırmanın herhangi bir hukuki sebebi bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetlik durumu araştırılıp karara bağlanmalıdır. Davacının temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri HUMK'nun 428. maddesidir.
8. Hukuk Dairesi 2010/5784 E. , 2011/2734 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Çamardı Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 22.07.2010 gün ve 7/113 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR
Dava konusu 110 ada 21 parsel 11.11.2004 tarihinde yapılan kadastro tespiti sırasında davalı ...oğlu ... adına tespit görmüş, tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... oğlu ... ise, açtığı bu davada dava konusu taşınmazın 2000 m2’lik bölümün kendisine ait olduğunu, üçüncü kişilerden satın aldığını, her nasılsa kadastro tespiti sırasında davalı adına yazıldığını ileri sürerek bu yerin tapusunun iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen davacı şahitleri, ... ve... , dava konusu taşınmazın kendilerine ait iken önce Şükrü’nün İsmail’e, bilahare de İsmail’in 15.03.2002 tarihinde zilyetliklerini devrederek davacıya sattıklarını ifade etmişlerdir. Dava konusu taşınmazın satışına ilişkin senette delil olarak dosyada bulunmaktadır. Dava ...oğlu ...’na ait taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Böyle bir davada taşınmazın niteliğini araştırmanın herhangi bir hukuki sebebi bulunmamaktadır. Yani taşınmaz 11.11.2004 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tarla niteliğiyle davalı adına tespit ve tescil edilmiş, kadastro tutanağı 30.12.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Dava gerçek şahıslar arasında görüldüğünden dava konusu yerin hangi niteliğe sahip olduğunun araştırılmasına gerek yoktur. O halde, yapılacak iş mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetlik durumu araştırılarak sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır. Dinlenen davacı şahitleri, davacının dava konusu edilen 21 parsel içerisindeki 2000,31 m2’lik yerde zilyetliğini ifade ettiklerine ve davalı şahidinin de bu konuda davalının savunmasını doğrulayacak biçimde bir beyanının bulunmaması karşısında davanın kabulüne karar vermek gerekirken reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 05.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.