21. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2332 Karar No: 2018/1132 Karar Tarihi: 13.02.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2332 Esas 2018/1132 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2017/2332 E. , 2018/1132 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine ve mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir. Hükmün davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz edenin sıfatına temyiz kapsam ve nedenlerine göre; temyiz eden davalı ..."nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, idare niteliğindeki davalılar açısından tefrik kararı verilmesinden sonra temyiz incelemesine konu eldeki dava dosyası yeni esasa kaydedilerek bu dosya üzerinden yargı yolunun caiz olmaması nedeni davanın usulden reddine ve mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. 3-6100 sayılı HMKnın 331. maddesinin 2. fıkrasında “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” hükmüne yer verilmiş, anılan Kanunun 20. maddesinde de görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi halinde yapılacak olan işlemler belirlenmiştir. Yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile dava şartı bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine dair verilen karar, yukarıda açıklanan anlamda bir görevsizlik kararı niteliğinde değildir. Somut olayda, 6100 sayılı HMK"nın 20 ve 331. maddesinin 2. fıkrasının uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderleri ve bu kapsamda vekalet ücretleri yönünden bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu tüm yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur. 4-6100 sayılı HMK"nın 297. maddesi uyarınca; tarafların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadlarının karar başlığında gösterilmesi gerekir. Buna göre, eldeki dava dosyasında taraf sıfatı bulunmayan ..."un gerekçeli karar başlığında davacı olarak gösterilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, gerekçeli karar başlığı düzenlenirken ..."un taraf sıfatının bulunmadığını gözetmek, yargılama giderleri ve temyiz eden davalı ... lehine takdir edilmesi gereken vekalet ücreti konusunda bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, ..."nın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.