MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-... vd. Vek.Av....
2-...
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
2942 sayılı Kanununun 10. maddesine göre, mahallinde gerekli keşifler yapıldıktan ve bilirkişi raporundaki eksikliklerin de ek rapor alınarak giderilmesinden sonra hakim tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Bu bedelin mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye 15 günlük süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılır.
Somut olayda mahkeme önce bilirkişi raporunda belirlenen bedelin yatırılması için 25.01.2012 tarihinde bir celselik süre vermiş ise de; bu celsede verilen kararın 2. bendinde taraflara raporlara karşı beyanda bulunmak üzere süre verildikten sonra, takip eden 29.02.2012 tarihli celsede bilirkişi kurulundan ek rapor alma cihetine gidildiğinden yasaya uygun şekilde henüz belirlenmiş bir kamulaştırma bedelinden söz edilemeyeceği için verilen sürenin hukuken geçerliliği yoktur.
Bilahare mahkemece, sürenin sınırı belirtilmeden idareye kamulaştırma bedelinin yatırılması için 30.05.2012 tarihinde tebligat yapmış ise de; bu tarihten, duruşma günü olan 13.06.2012 tarihine kadar 15 günlük yasal süre geçmediğinden, burada verilen süre de yasal şartlara uygun olmadığından geçerli değildir.
Bu nedenlerle, mahkemece idareye yasaya uygun süreler verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, aşağıda yazılı harçtan artan paranın istenildiğinde davacı idareye iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

.....