3. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1434 Karar No: 2016/504 Karar Tarihi: 21.01.2016
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/1434 Esas 2016/504 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, tarımsal sulama abonesi olan davacının davalı tarafından toplam 25.941,40 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiği gerekçesiyle, müvekkilinin davalıya şimdilik 1.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebiyle açılmıştır. Mahkeme, talep konusunun miktarın açıkça belli olduğunu belirterek, davacının kısmi dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, talep konusunun taraflar arasında tartışmalı olup, bölünmeye uygun olduğu gerekçesiyle davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunduğunu belirtmiştir. Karara göre, talebin sadece bir kısmının dava yolu ile ileri sürülmesi mümkündür. Kararda, HMK'nun 109/1. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Karar, HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA karar verilmiştir.
3. Hukuk Dairesi 2015/1434 E. , 2016/504 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin tarımsal sulama abonesi olduğunu, kaçak elektrik kullandığı belirtilerek, davalı tarafından toplam 25.941,40 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, bu miktarın fahiş olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin davalıya şimdilik 1.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre; dava konusu olayda, talep konusunun miktarın açıkça belli olduğu, bu nedenle davacının kısmi dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK"nun 109/1. maddesinde; talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği açıklanmıştır. Somut olaya gelince; davacı, davalı tarafından tahakkuk ettirilen 25.941,40 TL"lik fatura bedeli nedeniyle, davalıya şimdilik 1.000.00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Dava edilen talep konusunun, niteliği itibariyle taraflar arasında tartışmalı olup, bölünebildiği dikkate alındığında, toplam tahakkuk miktarının sadece bir kısmının dava yolu ile ileri sürülmesi mümkündür. Hal böyle olunca, mahkemece; davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunduğu gözetilerek, işin esasına girilip oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, yersiz gerekçe ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.