Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1018 Esas 2020/5488 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1018
Karar No: 2020/5488
Karar Tarihi: 19.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1018 Esas 2020/5488 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, davalıya ait olan 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kendi tapusuna eklenmesi için dava açmıştır. Mahkeme, bu talebin kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak, dava sırasında paydaşları dahil edilmediği için aktif dava ehliyeti tam olarak sağlanamamıştır. Bu nedenle, Mahkeme tarafından verilen karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, tapu kaydının iptali davaları için Medeni Kanunun 1.586. maddesi ve 4721 sayılı Kanunun 5. maddesi belirtilmektedir.
16. Hukuk Dairesi         2017/1018 E.  ,  2020/5488 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, Yıldızeli İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 3 parsel sayılı 2.833,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim, ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, davalıya ait 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne yönelik olarak tapu kaydının iptali ve kendilerine ait 111 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 11.09.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kayının iptali ile dava konusu taşınmazdan ifrazına ve111 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile tevhidine, Sivas Sulh Hukuk Mahkemesinin 1992/295 Esas, 1992/264 Karar sayılı veraset ilamındaki payları nispetinde davacılar İsmail evlatları ..., ..., ..., ...ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., kadastro tespiti sırasında paydaşı bulunduğu 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 900 metrekare bölümünün davalı ... adına kayıtlı 111 ada 3 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kaldığı iddiasıyla bu bölümün tapu kaydının iptali ile kendilerine ait 111 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tescilini talep etmiştir. Mahkemece, çekişmeli 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 513,45 metrekarelik bölümünün davacıların murislerine ait olduğu gerekçesiyle, bu bölümün 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile 111 ada 2 parsel sayılı taşınmaza tevhidine, paydaşlardan ...çekişmeli taşınmazda kendi haklarının bulunmadığını beyan ettiğinden bu kişiye pay verilmeyerek diğer davacılar ..., ..., ..., ...ve ... adına bu davacıların murisi olan ...’in veraset ilamında ki payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, yüzölçümünün eksik tespit edildiği ileri sürülen ve dava konusu taşınmaz bölümünün eklenmesi istenilen 111 ada 2

    parsel sayılı taşınmazın müstakilen davacı adına kayıtlı olmadığı, taşınmazda davacı ile birlikte dava dışı ... ..., ... ..., ... ..., ... ve ...’in de paydaş olduklarının anlaşılması nedeniyle Mahkemece, diğer paydaşların davaya dahil edilmesi için davacıya süre verilmiş ve bunun üzerine, 02.04.2009 tarihli dahili dava dilekçesiyle 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davacı dışındaki diğer paydaşları davaya dahil edilmiştir. Ne var ki; hukukumuzda dahili davacı kurumu bulunmadığından, dahili dava dilekçesinin diğer paydaşlara tebliğ edilmesi yoluyla bu paydaşların davacı sıfatını kazanmaları hukuken mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle davada aktif dava ehliyetinin tam olarak sağlandığından söz edilemez. Oysa ki, aktif dava ehliyetinin mevcudiyeti dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, paydaşı bulunduğu taşınmazın kendisi dışındaki tapu kayıt maliklerinin yöntemince davaya katılımlarını veya muvafakatlarını sağlamak suretiyle, aktif dava ehliyetindeki eksikliği gidermek üzere süre ve imkan tanınmalı ve bu şekilde aktif dava ehliyetindeki eksikliğin giderilmesi halinde işin esasına girilerek, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.