21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9606 Karar No: 2014/17177 Karar Tarihi: 11.09.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/9606 Esas 2014/17177 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, 6100 sayılı HMK'nın 321. maddesi gereğince hüküm özetinin tefhim edildiği durumlarda, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak taraflara tebliğ edilmesi gerektiği belirtiliyor. Gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmediği durumlarda temyiz süresi başlamıyor ve kararın taraflara tebliği yöntemince yapılması zorunlu hale geliyor. Temyiz süresinin başlangıcı için tefhim kavramının \"hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal\" olarak anlaşılması gerektiği belirtiliyor. Tarafların kararı temyiz etmeleri durumunda gerekçeli kararın tebliği gerektiği vurgulanıyor. Kararın kanuni dayanağı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 321/2, 432 ve 433. maddeleridir.
21. Hukuk Dairesi 2014/9606 E. , 2014/17177 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
K A R A R 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal” olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir. Davanın tümden kabulü ya da reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; Gerekçeli kararın tebliğ edilmeyen davalı ... Eşya Sanayi Ve Tic.A.Ş. vekiline ve davalı ... Tur.İş.A.Ş. vekiline yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanununun 432 ve 433. maddelerindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.