8. Hukuk Dairesi 2010/5937 E. , 2011/2712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve Tespit
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri, davaya katılan ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasında mahkemenin görevsizliğine dair Altıntaş Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.12.2006 gün ve 26/118 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davayı katılan ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar, Kadastro Mahkemesine ayrı ayrı verdikleri 26.05.1999 tarihli dava dilekçeleri ile dava konusu taşınmazları davalılardan satın ve devir aldıklarını ileri sürerek, davalılar adına yapılan tespitlerin iptaline ve taşınmazların adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar ..., ... ve ...davayı kabul ettiklerini bildirmişler; katılan ... vekili ise vergi borçlarından kaçırmak ve yasa uyarınca yapılan takipleri sonuçsuz bırakmak maksadıyla davanın açıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Aynı yer Kadastro Mahkemesinin 15.05.1999 tarih ve 1999/24 – 81 sayılı ilamı ile davacı ...’ün 153 ada, 4 parsele yönelik açtığı davanın feragat nedeniyle reddine, diğer parseller hakkındaki davalarının ise görev yönünden reddine karar verilmiş; temyiz edilmeksizin kesinleştiği belirtilen görevsizlik kararı ile dosya Asliye Hukuk Mahkemesine aktarılmıştır.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda 22.05.2001 tarih ve 2000/2 E. 2001/53 sayı ile davanın kabulüne karar verilmiş; dâhili davalı ... vekilinin temyiz itirazı sonucu Dairemizin 21.04.2004 gün ve 2004/2032 – 3166 sayılı ilamı ile hüküm “…mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli bulunmadığı, ... vekilinin katılma dilekçesinde ileri sürdüğü iddia ve olguların göz önünde tutularak delillerinin sorulması, göstereceği delillerin yöntemine uygun bir biçimde toplanıp ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerektiği…” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına 27.07.2006 günlü oturum ara kararı ile uyulmuş; 07.12.2006 tarih ve 206/26 – 1218 sayı ile "tüm parsellerle ilgili davaların askı ilan süresi içerisinde açıldığı, Kadastro Mahkemesince sonradan birleştirilerek verilen görevsizlik kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, 3402 sayılı Yasanın 26. maddesi ‘B’ bendi uyarınca görevin anılan mahkemede olduğu belirtilerek" görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, süresi içinde katılan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu 03.10.1996 tespit tarihli 132 ada 32 parselin 17.11.1997 tarihinde ..., 24.07.1996 tespit tarihli 127 ada 189 parselin 17.11.1997 tarihinde ..., 23.07.1996 tespit tarihli 127 ada 92 parselin 15.12.1997 tarihinde ..., 22.11.1994 ve 08.12.1994 tespit tarihli 111 ada 14 ve 95 parsellerin 28.08.1996 tarihinde ... tarafından, keza 27.08.1997 tespit tarihli 154 ada 4 parsel ile 153 ada 4 parselin 20.12.1997 tarihinde davalılardan satın ve devir aldıklarını bildirdikleri, 23.06.1999 günlü oturumda 153 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat edildiği anlaşılmıştır.
Davacı yanın iddiası tespitten sonraki hakka dayanmaktadır. 3402 sayılı Yasanın 25/son maddesi uyarınca kadastro tutanağının düzenlenmesi gününden, tutanak daha sonra tamamlanmış ve düzeltilmiş ise, bu tescilden sonra dayanan hak ve istekler Kadastro Mahkemesinin görevi dışındadır. Ancak bu Yasanın 26 ve 40. maddeleri hükümleri saklıdır.
Yasanın 40. maddesinde, öncesi tapulu olan yerlerin tespitten sonra kayden satılması ve buna göre tutanağın düzeltilmesi halinde bu dönem için Kadastro Mahkemesinin görevli olduğunu düzenlenmiştir. 26. maddesi ise zaman bakımından görevi düzenler. Askı ilanı süresi içinde açılan davalarda Kadastro Mahkemesi görevli ise de, bu hakkın tespitten önceki hak olması zorunlu bulunmadığına ve davacılar tespitten sonraki hukuki sebeplere dayanarak dava açtıklarına göre uyuşmazlığa bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Bu yön gözönünde tutularak uyuşmazlığın esasına girilmek suretiyle iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir
Katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.