Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5931
Karar No: 2011/2705
Karar Tarihi: 05.05.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5931 Esas 2011/2705 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5931 E.  ,  2011/2705 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ...ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Gülşehir Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.04.2010 gün ve 178/65 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı ... vekili; dava dilekçesi ile birleşen dava dilekçesinde ve yargılama sırasındaki çeşitli açıklamalarında özetle; dava konusu 250 ada 6, 156 ada 129, 152 ada 90, 94 ve 95 parsel sayılı taşınmazların vekil edenine miras bırakanı olan babası ... ...’ten kaldığını ve fakat kadastro çalışmaları sırasında bu taşınmazların vekil edeninin kardeşi olan ..., üvey annesi ... ile dava dışı olan diğer kardeşleri adına tespit ve tescil edildiğini, oysa davalılardan ...’nin ...’in eski eşi olması ve tarafların 1996 yılında boşanmış bulunmaları karşısında dava konusu yerler üzerinde herhangi bir hakkının varlığından söz edilemeyeceğini, bundan ayrı miras bırakan ...’in davalı ... yararına yaptığı 1961 ve 1984 yıllarına ait vasiyetnamelerin de geçersiz olduğunu ve bu durumun söz konusu vasiyetnamelerin iptaline ilişkin olan Gülşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin, 2005/94 Esas ve 2005/147 Karar sayılı kesinleşmiş hükmü ile belirlendiğini dolayısı ile davalı ...’nin vasiyetnameye dayanan bir hakkının da söz konusu bulunmadığını, ayrıca vekil edenin davalı ...’e ait payları 20.8.2001 tarihli senetle satın aldığını belirterek dava konusu taşınmazlarda davalılar ... ve ...’e ait paylara ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile bu payların vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ise; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Görülmekte olan davada davacı miras bırakanı ...’den gelen miras hakkına ve davalılardan ...’e ait payları satın aldığına dayanak iptal tescil isteğinde bulunmuştur. Dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler ile mirasçılık belgesine göre; dava konusu taşınmazlardan 250 ada 6 parsel ile 159 ada 129 parsel davalılardan ..., 152 ada 90 ve 95 parseller 1/3 pay şeklinde davalılar ile dava dışı ... ... adına ve 152 ada 94 parsel ise 1/5 pay şeklinde davalılar ile dava dışı kişiler adına tapuda kayıtlı olduğu, davacının miras bırakanı ...’in 2002 yılında ölmekle geriye davacıyı, davalılardan ...’i ve dava dışı diğer evlatlarını bıraktığı, mirasçıları arasında davalı ...’nin yer almadığı, diğer bir ifade ile davalı ...’nin üçüncü bir kişi olduğu anlaşılmaktadır. Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup, TMK.nun 701.maddesinde; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir” şeklinde tanımlanmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olup terekenin tamamını kapsar. Aynı kanunun 702. maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oy birliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmakta tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin kendi adına tescil isteğinde bulunarak dava açması mümkün değildir. Başka bir anlatımla bir mirasçının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tek başına tasarrufta bulunma yetkisi bulunmamaktadır. Mirasçılardan birisinin kendi adına tescil isteğinde bulunarak açtığı dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da dava açıldığını göstermediğinden, davaya diğer mirasçıların katılması (olurlarının alınması) veya TMK.nun 640.maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci tayin edilmek suretiyle davaya devam edilmesi mümkün değildir. Taraf ehliyeti bir davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için gerekli olan dava şartlarından olup; mahkeme davanın başında dava şartlarından olan taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığını kendiliğinden araştırmak ve gözetmekle yükümlüdür. Az yukarıda açıklandığı şekilde, davalı ...’ye yönelik olarak açılan davada dava şartının bulunmadığı anlaşıldığına göre, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken esas incelemesi de yapılarak, davanın hem dava şartı yokluğundan hem de esasa ilişkin bir takım değerlendirmeler yapılarak yazılı biçimde ...’ye yönelik davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de , hüküm redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru olmaktadır.
    Davalı ... payına yönelik olarak açılan davanın reddine ilişkin hüküm bölümüne yönelik davacı temyizine gelince; dava konusu olan 152 ada 90, 94 ve 95 parsellerdeki ... payları 14.12.1993 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Davacı bu payların kendisine 20.8.2001 tarihinde devredildiğini ileri sürerek davalı ...’e ait paylara ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava konusu payların davacıya devredildiğinin ileri sürüldüğü 2001 yılında taşınmazlar tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Tapulu bir taşınmazın veya belli bir payının mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmeler Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26.maddesi hükümleri uyarınca resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli değildir. Geçersiz bir tapu dışı devre dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bu nedenle davalı ...’e yönelik olarak açılan davanın aynı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğrudur.
    Davacının tüm temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde olmadığından reddi ile kısmen sonucu itibariyle, kısmen de usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL’ nin temyiz edenden alınmasına 05.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi