Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/407 Esas 2014/8529 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/407
Karar No: 2014/8529
Karar Tarihi: 08.04.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/407 Esas 2014/8529 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, Doğubeyazıt Ağır Ceza Mahkemesi'nin davacının insan ticareti suçlamasından beraat ettiği, hükmün kesinleştiği ve tazminat davasının kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu sonucuna vardı. Ancak davada eksik tayin ve yasal faiz işletilmesinde hatalar olduğu belirtilerek, kararın bozulması ve düzeltilmesi gerektiği kararlaştırıldı. 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca karar verildi ve hükümdeki maddi tazminat miktarı 256,02 TL'ye çıkartıldı. Ayrıca 1.000 TL manevi tazminatın 03.08.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi kararlaştırıldı. Kararda göz önünde bulundurulan kanun maddeleri: 466 sayılı Kanunun 2. maddesi, 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2014/407 E.  ,  2014/8529 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat
    Hüküm : 233,43 TL maddi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve 1.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Tazminat davasının dayanağını oluşturan Doğubeyazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/95 Esas, 2005/34 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) insan ticareti suçundan beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeden 10.06.2005 tarihinde kesinleştiği, davanın haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunun 2. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
    Her ne kadar hükümden önce, 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı ... yönünden kesin nitelikte ise de, dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2013 gün ve 2012/9-1384 esas, 2013/68 sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olması ve davacı vekili tarafından bu bölüm temyiz edilmiş olup, davalı ... vekiline buna bağlı olarak, hükmü temyiz etme hakkı vereceği ve bu kapsamda hükmün davalı ... vekili yönünden de temyizi kabil olduğunun anlaşılması karşısında, hükmün kesin ve temyiz edilemez nitelikte olduğu belirtilerek, davalı ... vekilinin temyiz talebinin reddini öneren tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Davacının 31.07.2003-03.09.2003 tarihleri arasında toplam 34 gün tutuklu kalmasına rağmen, maddi tazminatın 31 gün üzerinden net asgari ücret esas alınmak suretiyle eksik tayini,
    2-Talebe rağmen manevi tazminata da haksız tutuklama tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükümdeki maddi tazminat miktarının 256,02 TL"ye çıkartılması ve 2. bende "1.000 TL manevi tazminatın" ibaresinden sonra gelmek üzere "03.08.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte" yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.