Esas No: 2016/367
Karar No: 2021/1045
Karar Tarihi: 15.02.2021
Danıştay 7. Daire 2016/367 Esas 2021/1045 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/367
Karar No : 2021/1045
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Bölge Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) : … Madencilik Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … ile … serbest dolaşıma giriş beyannameleriyle … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında ithalatın yapılması sonrasında yatırım teşvik belgesinin iptal edilmesi üzerine eşyanın ithali sırasında alınmayan katma değer vergisi ve vergi ziyaı cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı adına yapılan ek tahakkuka karşı süresinde itiraz yoluna başvurulmadığından, anılan alacakların kesinleştiği, davacı tarafından ileri sürülen iddialar, ancak, ek tahakkuk kararına karşı açılacak davada ileri sürülebilecek nitelikte iddialar olup, bu iddiaların ödeme emrine karşı açılan davada incelenemeyeceği, bu durumda kesinleşip vadesinde ödenmeyen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin vergiye ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 365. maddesinde, vergi ziyaı cezası kesme yetkisinin mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine ait olduğunun açıkça düzenlendiği, gümrük idarelerinin vergi ziyaı cezası kesme yetkisinin bulunmadığı, bu durumda, vergi ziyaı cezası kesme yetkisi bulunmayan davalı gümrük müdürlüğü tarafından davacı şirket adına kesilen vergi ziyaı cezası yasal olmadığından, dava konusu ödeme emrinin bu kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen de davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davalı idarece, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; davacı tarafından, yatırım teşvik belgesinin süresi bitmeden önce usulüne uygun olarak kapatıldığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI: Davacı tarafından savunma verilmemiş, davalı idarece, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Kararın davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının onanması; iptale ilişkin hüküm fıkrasının ise, ithalat işleminden doğduğu hususunda tartışma bulunmayan verginin tarh edilmesine dair gümrük idaresince tesis edilen işlemde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına tescilli … tarih ve … ile … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleriyle … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında ithalatın yapılması sonrasında yatırım teşvik belgesinin iptal edildiği ve bu durumun davalı idarece tesis edilen … tarih ve … ile … sayılı işlemler ile davacıya bildirilerek bu belge kapsamında ithal olunan eşyaya ilişkin vergilerin 30 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, verilen süre içinde söz konusu vergi ve cezaların ödenmemesi üzerine anılan vergi ve cezanın tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 3. maddesinin 8. fıkrasında, "gümrük vergileri" deyiminin, ilgili mevzuat uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin tümünü; 9. fıkrasında ise "ithalat vergileri" deyiminin, eşyanın ithalinde ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükleri ifade ettiği belirtilmiş; Kanun'un 3. ve devamı maddeleriyle, gümrük mevzuatını uygulayarak gümrük işlemlerini yapma yetki ve görevi gümrük idarelerine verilmiş; anılan Kanun'un "Gümrük Vergilerinin Tahakkuku, Tebliği ve Ödenmesi" başlıklı 195. maddesinde ise, gümrük vergilerinin gümrük idaresi tarafından tahakkuk ettirileceği düzenlenmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin (d) bendinde, yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makina ve teçhizat teslimlerinin (Şu kadar ki, yatırım teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhini veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar) katma değer vergisinden istisna edilmiş olduğu; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 4. maddesinde, vergi dairesinin, mükellefi tesbit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden daire olduğu; 341. maddesinde, vergi ziyaının, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade edeceği, 344. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde de, 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellefe veya sorumluya vergi ziyaı cezası kesileceği hükümlerine yer verilmiş; 48. maddesinde ise vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış katma değer vergileri hakkında 4458 sayılı Gümrük Kanunu'ndaki esaslara göre işlem yapılacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda bulunmamıştır.
Mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davalı idarenin temyiz istemine gelince;
Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, ithale ilişkin olması nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamında yer alan ve teşvik mevzuatı nedeniyle ithalat sırasında alınmayan katma değer vergisinin yatırım teşvik koşullarının ihlal edilmesi halinde Gümrük Kanunu'ndaki esaslar dahilinde ve gümrük idaresince takip edilebileceği açık olup, vergi alınmasını gerektiren eyleme, kanun koyucu tarafından, aynı zamanda yaptırım uygulanmasının da hüküm altına alındığı hallerde, anılan yaptırımı uygulamaya yetkili idarenin de vergilerin tarh, tahakkuk ve tahsilinde yetkili olan gümrük idareleri olduğu kuşkusuzdur.
Bu bakımdan, ithalat işleminden doğduğu hususunda tartışma bulunmayan vergiyle ilgili gümrük idaresince tesis edilen işlemde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu ödeme emrinin vergi ziyaı cezasına isabet eden kısmının diğer unsurları yönünden hukuka uygun olup olmadığı hususlarında yapılacak incelemeye göre karar verilmesi icap ederken, istemin özeti bölümünde yer alan gerekçeyle kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin ise kabulüne,
2. ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın, iptale ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
4. … TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
7. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X). KARŞI OY :
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, davalı idarece temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçe hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda bulunmadığından, mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının da onanması gerektiği oyu ile, karara bu yönden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.