17. Hukuk Dairesi 2018/1840 E. , 2020/4247 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ..., davalı ... vekili, davalı ... Dağıtım Satış Ve Pazarlama A.Ş. Vekili ve davalı ... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacı ..."in kullanımında olan davalı ...Ş."ne ait aracın 26/02/2007 tarihinde davacılardan ..."a çarptığını, ..."ın emekli harita mühendisi olduğu, kazadan sonra vesayet altına alınmak durumunda kaldığı, halen de tedavilerinin sürdüğünü, olay sebebi ile davacının tedavisi için pek çok masraf yapıldığını, bu sebeple ... için 75.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, eşi ... için ve kızları ... ve ... için 1.000,00"er TL maddi, 50.000,00"er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürüyecek yasal faizi ile (sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı ve ticari temerrüt faizi ile) müşterek müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 15/11/2011 tarihli dilekçe ile maddi tazminata ilişkin talebi 17.000,00 TL artırmıştır.
Davalı ... vekili; davalının olayda kusurlu bulunmadığını, davacı ..."ın kusurlu olduğunu, kendisinin her türlü manevrayı yaptığını ancak kazaya engel olmadığını, istenen tazminatların fahiş bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini bildirmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; davalının araç kiralama hizmeti verdiğini, kazaya karışan aracın dava dışı ... Dağıtım A.Ş."ne 01/09/2006 tarihli oto kiralama sözleşmesi ile 30/09/2009 tarihine kadar 3 yıllığına kiralandığını, aracın fiilen işleteni olmadıklarından kendilerine husumet düşmeyeceğini, sorumluğun ... Dağıtım A.Ş."ne ait bulunduğunu ve tazminat taleplerini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ve karşı davacı ... vekili; gerçek zararın, kusur oranının ve destek miktarının hesaplanması gerektiğini, davacıların davadan evvel kendilerine başvurduğunu, ancak tedavi devam ettiğinden rücu talebinin değerlendirilemediğini; karşı dava bakımından ise mevcut vasıtaya kasko sigortacısı olarak 2.755,24 TL"lik masraf yapıldığını, davacının %50 kusuruna isabet eden 1.377,67 TL"nin ödeme tarihi olan 13/04/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Dağıtım A.Ş. vekili; aracın ariyet sözleşmesi ile ... Dağıtım Şirketine kiralandığını, sorumluluğun aracın işleteni olan bu şirkete ait olduğunu, araç şoförü ..."in de bu şirketin çalışanı olduğunu ve fahiş tazminat isteklerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... temsilcisi; ... Dağıtım A.Ş."nin söz konusu aracı kullanmak hususunda kendilerine kiraladığını, davalı ..."in kendi şirketinde sigorta kaydının bulunduğunu, primlerini kendisinin ödediğini, ancak ücretinin ... Dağıtım A.Ş. tarafından ödendiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, davalı ...Ş. bakımından maddi ve manevi tazminat davalarının husumet sebebi ile reddine; maddi tazminat bakımından, asıl davada, davacılar ... ve ... için gerek kendileri ve gerekse babalarının ölümü ile miras payı oranında intikal eden maddi tazminat isteklerinin reddine, davacılardan ..."ın kendi adına talep ettiği ve eşi ..."ın adına talep ettikleri maddi tazminat isteğinin 10.302,52 TL destek tazminatının ve 13.988,17 TL tedavi giderinin davalılar ..., poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ... Sigorta A.Ş., ... Dağıtım Satış ve Pazarlama A.Ş. ve davalı ... Ltd. Şti."nden dava tarihi olan 07.05.2007 tarihinden işleyecek yasal faizi ile müşterek müteselsil tahsili ile davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine; karşı davada, ... Sigorta A.Ş."nin istediği 1.337,62 TL"nin ödeme tarihi olan 13.04.2007 tarihinden yürüyen yasal faizi ile davalı-k.davacılar ..., ..., ..."dan tahsiline; manevi tazminat bakımından, davacı ...Ş. hakkında da manevi tazminattan sorumlu olmaları yönünden talepte bulunmuş ise de poliçe kapsamında sorumluluğu olmadığından husumetten reddine, davacılar ..., ... ve ... bakımından murisleri ..."dan intikalen manevi tazminat isteklerinin reddine, her bir davacı kendi adına talep ettiği manevi tazminat isteğinin ise kısmen kabulü ile eş ... için 20.000 TL, davacı kızlar ... için 5.000,00 TL, ... için de 5.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL"nin dava tarihi olan 07.05.2007 tarihinden yürüyen yasal faizi ile geri kalan davalılardan tahsiline karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili, davalı ..., davalı ...Ş. vekili, davalı ... Dağıtım Satış ve Pazarlama A.Ş. vekili ve davalı ... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 31/10/2016 gün ve 2014/22327 Esas 2016/9525 karar sayılı ilamı ile "dava dilekçesinde talep edilen meblağın destek tazminatı ve tedavi gideri kapsamında görülerek hüküm altına alınmasının doğru olmadığı, mahkemece dava dilekçesinde davacıların talep ettikleri maddi tazminat kalemlerinin nelerden oluştuğunun kendilerine açıklattırılmak ve bu tazminat kalemleri yönünden rapor aldırılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken talep aşılarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece davalı ...Ş. yönünden maddi-manevi tazminat davasının husumet nedeni ile redine, diğer davalılar bakımından, maddi tazminat yönünden asıl davada davacılar ... ve ... için babalarının ölümü nedeni ile miras payı oranında maddi tazminat isteklerinin reddine, davacı ..."ın eşi ..."ın talep ettiği tedavi gideri maddi tazminat tutarı olarak hesaplanan 13.988,17 TL"nin davalılar ..., poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ... Sigorta A.Ş. ve ... Gazete Dağıtım Ltd. Şti."nden
müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine, bu miktara dava tarihi olan 07/05/2007 tarihinden yasal faiz yürütülmesine; karşı davada ... Sigorta A.Ş."nin istediği 1.337,62 TL"nin ödeme tarihi olan 13/04/2007 tarihinden yürüyen yasal faizi ile davalı/karşı davacılar ..., ... ve ..."dan tahsiline; manevi tazminat bakımından davalı ...Ş. hakkında davanın husumetten reddine, davacılar ..., ... ve ..."ın murisleri ..."dan intikalen manevi tazminat isteklerinin reddine, her bir davacının kendi için talep ettiği manevi tazimnat isteğinin kısmen kabulü ile eş ... için 20.000,00 TL, kızı ... için 5.000,00 TL ve kızı ... için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL"nin dava tarihi olan 07/05/2007 tarihnden yasal faizi ile davalılardan ... Sigorta A.Ş. hariç ..., ... Dağıtım Satış Ve Pazarlama A.Ş. ve ... Gazete Dağıtım Ltd. Şti."nden müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ..., davalı ...Ş. vekili, davalı ... Dağıtım Satış Ve Pazarlama A.Ş. Vekili ve davalı ... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
Bununla birlikte, mahkemece davacı tarafından açılan davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmesine karar verilmiş ve buna göre hüküm kurulmuş ise de, 1086 sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"nun karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları bağımsızlıklarını koruyacağından her davada talepler ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm kurulması, taraf taleplerinin değerlendirilmesi, kabul ve red gerekçelerinin açıklanması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin her dava için ayrı ayrı belirlenmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, asıl davada karşı araç malik ve sürücüsünden, dava tarihinde sağ olan davacı ..."ın yaralandığı ve tedavisi için pek çok masraf yapıldığı (ulaşım, yemek, bakıcı, tedavi gideri vs.) belirtilerek bu sebeple ... için 75.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, eşi ... için ve kızları ... ve ... için 1.000,00"er TL maddi, 50.000,00"er TL manevi tazminatın tahsili istenmiş; ölüm gerçekleştikten sonra verilen ıslah dilekçesinde müteveffa ... için talep edilen tazminatların miras payı oranında taraflarına ödenmesi, eşi ... için 18.000,00 TL maddi/destek ve kızları ... ve ... için 1.000,00"er TL maddi tazminatın tahsili talep edilmiş; yine ölümden sonra açılan birleşen davada bu kez karşı aracın uzun süreli kiracısı ve sürücünün işvereni firmadan müteveffa ... için talep edilen tazminatların miras payı oranında taraflarına ödenmesi, eşi ... için 18.000,00 TL maddi/destek ve kızları ... ve ... için 1.000,00"er TL maddi, 50.000,00"er TL manevi tazminatın tahsili istenmiştir.
Mahkemece, davalıları farklı olan asıl dava ve birleşen davada ayrı ayrı hüküm kurulmadığı gibi yargılama gideri ve vekalet ücretinin her dava için ayrı ayrı gösterilmediği görülmüştür.
Mahkemenin gerekçeli kararı ifade olunan sebeplerle, infazda tereddüt uyandıracak mahiyette olup, bu durum Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 294/3. (HMK"nun 297/II maddesi) maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca; infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre,
Davacı ... kaza sonucu yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiş, yargılama devam ederken davacı ... 16.06.2007 tarihinde vefat etmiştir.
Manevi tazminat isteme hakkı, kural olarak zarar görene ait bir haktır. Ancak, zarar gören ölmeden önce dava açmış veya dava açma iradesini izhar etmiş ise manevi tazminat isteme hakkı mirasçılarına intikal eder. Mirasçılar açılmış davaya devam edebilirler veya dava henüz ikame edilmemiş ise bizzat dava açabilirler (Hukuk Genel Kurulu"nun 03.04.1963 gün ve E: 1963/4-80, K: 1963/42 sayılı kararı).
Aynı şekilde maddi tazminat açısından mirasçılar davacının ölüm tarihine kadar olan sürede hak edeceği tazminat miktarını miras payları oranında talep edebilirler.
Bu durumda Mahkemece, davacılar ... ve ... için babalarının ölümü nedeni ile miras payı oranında maddi tazminat isteklerinin reddine ve tüm davacılar için babalarının ölümü nedeni ile miras payı oranında manevi tazminat isteklerinin reddine, karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davacı ..."ın vefat ettiği tarihe kadar hak edeceği maddi tazminatı ve manevi tazminatı hesaplayarak davacıların miras payı oranında tazminata hükmetmek olmalıdır.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacılar vekilinin sair ve davalı ..., davalı ...Ş. vekili, davalı ... Dağıtım Satış Ve Pazarlama A.Ş. Vekili ve davalı ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair ve davalı ..., davalı ...Ş. vekili, davalı ... Dağıtım Satış Ve Pazarlama A.Ş. Vekili ve davalı ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar, davalılar ..., ... Sigorta AŞ, ... Dağıtım Satış ve Pazarlama AŞ ve ... Gazete Dağıtım Ltd. Şti."ye geri verilmesine 01.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi