Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7662
Karar No: 2014/10796

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7662 Esas 2014/10796 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/7662 E.  ,  2014/10796 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 10.03.2009 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği; ... Köyü, ... Mevkiinde bulunan 105 ada 10 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar ile 103 ada 12 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar, arasında kalan 400.00 m2"lik taşınmazda kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini istemiş, tescili istenen taşınmazın kısmen patika yolda kısmen de 103 ada 14 sayılı parsel içinde kalması nedeniyle davacı vekili dava dilekçesini tapu iptali ve tescil istemiyle ıslah etmiştir.
    Mahkemece, fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 271.24 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, hakkındaki davanın kabulü ile 103 ada 14 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda belirlenen 271,24 m2"lik kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından kendilerine yöneltilen davanın husumetten reddi gerektiği istemiyle ve Hazine vekili tarafından eksik inceleme ile karar verilmesi nedeniyle temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/03/2011 gün ve 2010/16958 E. - 2011/3392 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Davalı ... Yönetiminin husumete yönelik temyizi yönünden; çekişmeli 103 ada 14 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit görmüş olup somut olayda Orman Yönetiminin pasif husumet sıfatı bulunmamaktadır. Tespitin niteliğine göre kuru mülkiyet Hazineye ait olup, dava dilekçesinde Orman yönetimine husumet yöneltilmesi yönetime davalı sıfatı vermez. Bu nedenle Orman Yönetimine yöneltilen davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken bu usûl hükmünün gözardı edilmesi doğru değildir.
    Hazinenin işin esasına ilişkin temyiz itirazına gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın resmi belgelerin uygulanması sonucunda fen bilirkişi krokisinde gösterilen taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmişsede yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın kuzey sınırında orman bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmaz üzerinde eski ve yeni tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasından oluşan resmi belgelere dayalı olarak orman incelemesi ve ziraat incelemesi yapılmadığı gibi sadece kesinleşen tahdit uygulaması yapan orman bilirkişi ve inşaat bilirkişi raporu ile yetinilmiştir. Tescili istenen çekişmeli taşınmazın üzerinde 10 yaşlarında taş ile örülmüş kolon bağlantılı bir temel bulunduğunu, 1979 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda orman kadastro sınırları dışında kaldığını belirtilmişsede arazi kadastro paftasının orijinal fotokopisi dosyaya getirtilmiş, taşınmazın 1979 yılında yapılan arazi kadastrosunda ormana bitişik olduğu paftasından anlaşılamaktadır. Bu durumda tescili istenen taşınmazda imar-ihyanın tamamlandığı tarihi belirleme açısından mülkiyet sınırlarınıda gösteren ve fotogrametri yöntemiyle düzenlenen topoğrafik harita getirtilip incelenmediği gibi eski tarihli 1950"li ve yeni tarihli 1980"li yıllara ait hava fotoğrafı ve memleket haritası da getirtilerek taşınmazların bu haritalardaki konumları üzerinde stereoskop aletiyle bilimsel inceleme yapılmamıştır.
    Ayrıca; mahkemece çekişmeli taşınmazın öncesinde ne şekilde kullanıldığı ve zilyetliğin süresi ve sürdürülüş biçimi usûlînce araştırılmamıştır. Her ne kadar tanık ve inşaat ve orman mühendisi dinlenmiş ve belgesiz araştırması yapılmışsada eksiktir. Taşınmaz, ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit gördüğüne göre yerel bilirkişi ve tanıklardan zilyetliğin başlangıcı süresi, sürdürülüş biçimi, imar ve ihyanın ne zaman başlayıp ne zaman tamamlandığı maddi olaylara dayalı olarak sorulmamış, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki kısıtlamalar dahi Kadastro Müdürlüğünden sorulup cevap alınmamış, 5403 sayılı Kanuna görede sulu susuz araştırması yapılmamıştır denilerek yeniden usûlînce orman ve zilyetlik araştırması yapılması"" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davanın, davalı ... İdaresi bakımından husumet yokluğundan reddine, Hazine yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit ve dava tarihinden önce 1744 sayılı Kanuna göre 31.07.1979 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 20.03.1990 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 2003 yılında yapılmış ve sonuçları ilân edilerek kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 10 yıllık süre geçmemiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak dava konusu taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığı anlaşılarak hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi