Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, müstakilen ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu işyerinin bulunduğu 5508 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 182/1068 payının Maliye Hazinesi, 886/1068 payının ise Mestçi Halil Vakfı adına kayıtlı olduğu, dava konusu işyerinin 01.01.2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile dava dışı M. E. İ. ve Eğitim Vakfı tarafından davalı şirkete kiralandığı, davalının 2003-2007 yılları arasındaki dönem için kira bedellerini Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/212 D.İş sayılı tevdi mahalli kararına istinaden Ziraat Bankası Gaziosmanpaşa Şubesine yatırdığı ancak ilgili hesaptan 55.590.00-TL"nin M. İnanç ve Eğitim Vakfı yetkilileri tarafından çekildiği, davacı tarafından M. E. İnanç ve Eğitim Vakfı ile davalı şirketin yöneticisi olduğu anlaşılan Nurettin Özdemir aleyhine açılan ve Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/93 E. sayılı dosyası ile birleştirilen Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/1064 E. sayılı dosyasında davacının el atmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin kabulüne karar verildiği ve kararın derecattan geçerek 31.12.2007 tarihinde kesinleştiği, sözü edilen dosyada alınan bilirkişi raporunda işyerinin bir kısmının komşu 14 parselde kaldığının belirtildiği, dava konusu işyerinin 31.01.2008 tarihinde boş olarak davacıya teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, dava konusu taşınmazda davalının mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı ve davalı ile dava dışı M. E. İnanç ve Eğitim Vakfı arasındaki kira ilişkisinin davacıyı bağlamayacağı sabit olduğuna göre Vakıflar İdaresinin mazbut vakfa izafeten eldeki davayı açabileceği kuşkusuzdur.
Somut olayda, uzman bilirkişilerle mahallinde keşif yapılmadan, ecrimisil talep edilen işyerinin tam olarak ne kadarının dava konusu taşınmazda ne kadarının komşu parselde kaldığı ve davalının hangi parselleri ne ölçüde işgal ettiği belirlenmeden dosya üzerinden hesaplama yapılması ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin son bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle ecrimisile hükmedilmesi isabetsizdir.
Ayrıca, binanın arzın bütünleyici parçası olup ayrı bir mülkiyet oluşturmadığı, binanın 3. kişi tarafından yapılması halinde bu hususun davacı ile binayı yapan kişi arasındaki bir sorun olacağı gözetilmeksizin davacının payına isabet eden ecrimisil bedeli belirlenirken bina bedelinin de oranlamaya dahil edilmesi de hatalıdır.
Bununla birlikte, hükme esas alınan bilirkişi raporuna dayanak teşkil eden 3. ek bilirkişi raporunda 886/1068 olan Mestçi Halil Vakfı payının 904/1086 olarak belirlendiğine ve buna göre hesaplama yapıldığına dikkat edilmeden bu pay üzerinden ecrimisil taktiri isabetli olmadığı gibi hükme esas alınan raporda dönemsel faiz hesaplaması yapılması gerekirken 3. ek raporda belirlenen faizler toplamının ortalaması alınarak hesaplama yapılması da doğru değildir.
Hal böyle olunca yerinde uzman bilirkişilerle keşif yapılarak, dava konusu işyerinin hangi parseller üzerinde ve ne miktarda kaldığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, bu yere ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararındaki bedeller dikkate alınarak (sonraki dönemler için ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamı yansıtılarak) bina bedeli dahil edilmeksizin dava konusu işyerinin getireceği ecrimisilin, 5508 ada 1 parsel sayılı taşınmaza isabet eden kısmı üzerinden, davacının payı oranında hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.