11. Hukuk Dairesi 2017/1134 E. , 2019/488 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : (KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22/11/2016 tarih ve 2015/203-2016/236 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 15.01.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, bir kısım spor kulüpleri ile imzalanan lisans sözleşmeleri kapsamında müvekkilinin nevresim takımı vb. ev tekstil ürünlerinde ilgili kulüplerin renk ve amblemlerini inhisarı olarak kullanma hakkına sahip olduğunu, davalının ise izinsiz ve yetkisiz olarak ürünlerinde ilgili futbol kulüpleri ile özdeşleşmiş renkleri kullandığını, bu kulüplere gönül vermiş taraftar kitlesine yönelik satış yaparak müvekkilinin lisans haklarına tecavüz ettiğini ve haksız rekabette bulunduğunu belirterek haksız rekabetin tespite, durdurulmasına ve men"ine, haksız rekabete konu ürünlerin toplatılmasına, üretimde kullanılan araç, gereç ve makine vs dağıtım araçlarına el konulmasına, şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında davayı ıslah ederek 129.413,88 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından satılan ürünlerinde, davacının kullanma hakkı bulunan markaların ya da benzerlerinin kullanılmadığını, müvekkiline ait ürünler üzerindeki renk ve şekillerin marka haklarına tecavüz teşkil etmediğini, söz konusu unsurların kimsenin tekeline verilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda, bozmadan önceki muhasip raporunda, lisans sözleşmelerine dayalı hesaplama yapıldığı ve belirlenen miktarın 129.413,88 TL olduğu, her ne kadar buradaki hesaplama 556 sayılı KHK"nın 66/c maddesi kapsamında yapılmış ise de, davacının lisansör olduğu Süper Lig"in 3 büyük takımının kulüp, renk ve logolarını taşıyan tekstil ürünlerini dava tarihinden önce iki yıl altı ay gibi bir süre ile lisanssız ve taklit olarak üretip satan davalının fiilinden her ne kadar davacı yan satışlarında düşme olmadığı belirlenmiş ise de, üç büyük kulübün renklerini ve logolarını taşıyan ve gençlere hitap eden tekstil ürünlerinin rağbet görmesi, lisanssız üretimin kayıt dışı yapılarak satışının da mümkün olması sebebiyle son muhasip bilirkişinin belirlediği rakamın hakkaniyet ölçüsünün altında kaldığı, dava tarihinde yürürlükte olan Borçlar Kanunu’nun 42 ve 43. maddeleri ile 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi nazara alınarak, davalı yanın fiilinin niteliği, yoğunluğu, delil durumu ve dosya kapsamı göz önüne
alınarak, taktiren 20.000,00 TL maddi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu kanaatiyle, davanın bu miktar üzerinden kabulüne, fazla talebin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
(2) Dairemiz bozma ilamında davalının eyleminin 6762 sayılı TTK"nın 56. maddesi kapsamında haksız rekabet oluşturduğu, bu durumda, davacı tarafça talep edilen tazminatın 6762 sayılı TTK"nın 58. maddesi uyarınca belirlenmesi gerekirken, mahkemece dava dışı üçüncü kişiler ile davacı arasındaki lisans sözleşmelerinde belirlenen bedel esas alınmak suretiyle tazminat tutarının belirlenmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davalının davacının ... olduğu Süper Lig"in 3 büyük takımının kulüp, renk ve logolarını taşıyan tekstil ürünlerini dava tarihinden önce iki yıl altı ay gibi bir süre ile lisanssız ve taklit olarak üretip sattığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm tesisi edilmiş ise de, davalının eyleminin iki yıl altı aylık bir süre boyunca devam ettiğinin ne şekilde tespit edildiğine dair bilirkişi raporunda bir değerlendirme bulunmadığı gibi, karar yerinde de herhangi bir açıklamaya yer verilmemesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan Dairemiz bozma ilamında, mahkemece bozmaya uyulduğu taktirde, ıslah talebine karşı süresinde ve usulüne uygun bir zamanaşımı defi bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirileceği belirtilmiş olmasına rağmen, zamanaşımı defi konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de doğru olmamış, hükmün açıklanan bu sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
(3) Dairemiz bozma ilamının (1) numaralı bendinde davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiş olup, bu durumda mahkemece, ilk kararın bozma ilamı ile ortadan kalktığı ancak sair red kapsamında kalan hususlar yönünden davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek, bozma kapsamı dışında kalan talepler yönünden yeniden hüküm tesisi gerekirken, ""..diğer hususlarda verilen önceki kararlara yönelik temyiz itirazları reddedilerek o yöndeki hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden karar oluşturulmasına yer olmadığına"" şeklinde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün resen bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 15,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.