Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16316
Karar No: 2020/6826
Karar Tarihi: 04.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16316 Esas 2020/6826 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar-birleştirilen davacıları vekili, mirası red kararının iptali talebiyle dava açmıştır. Ancak mahkeme, mirasın hükmen reddi davasının reddine ve mirasın red kararının iptal talebinin konusuz kalmasına karar vermiştir. Bu karar temyiz edilmiştir. Mahkeme, davanın terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak açıldığını ve murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Terekenin borca batık olması durumunda Türk Medeni Kanunu 610/2 maddesi gereği mirasçılar mirası reddedemez. Muris adına kayıtlı olan paranın terekeye ait olup olmadığı, hayat sigortası bedeli mi olduğu, ilgili bankadan sorulmadan karara varılmıştır. Kararda Türk Medeni Kanunu m. 605/2 ve m.610/2 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
14. Hukuk Dairesi         2016/16316 E.  ,  2020/6826 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2011 gününde birleştirilen davacılar tarafından davalı aleyhine 13.06.2011 tarihinde verilen dilekçeler ile asıl davada mirasın reddinin iptali, birleştirilen davada mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; birleştirilen davada mirasın hükmen reddi davasının reddine, mirasın reddinin iptali konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-birleştirilen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl dava, mirasın hükmen reddinin iptali; birleştirilen dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
    Davacılar-birleştirilen davalıları vekili; davalıların murisi ... ve mirasçıları hakkında Gürkan Aslan isimli şahıs tarafından Isparta 3. İcra Müdürlüğünün 2010/3975 Esas ve 2010/3988 Esas sayılı dosyaları ile ilamlı takip yapıldığını, davacının Gürkan Aslan"dan alacağı temlik aldığını, borçlulardan ..."nın ölü olduğunun anlaşılması üzerine ... mirasçıları hakkında da aynı ilamlara dayalı tahsilde tekerrür olmamak kaydı verilerek icra takibine geçildiği, mirasçılar tarafından Sarıyer 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2010/467 Esas ve 2010/762 Karar sayılı dosyada mirası ret davası açıldığını, dava dilekçesi hükmen ret istemini içerse de aslında gerçek ret istemine ilişin olduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiğini belirterek mirasın reddinin iptaline karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar-birleştirilen davacıları vekili; davacıların miras bırakanı ..."nın 21.02.2010 tarihinde öldüğünü, mirasçı olarak geride eşi ve çocuklarını bıraktığını, murisin ölümünden 10 yıl kadar önce karıştığı trafik kazası nedeniyle hakkında açılan tazminat davasında verilen kararın Isparta 3.İcra Müdürlüğünce icraya konulduğunu, ödeme emrine mirasın ret edildiği belirtilerek itiraz edildiğini, mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, "birleştirilen dava olan mirasın hükmen reddi davasının reddine, asıl dava olan mirası red kararının iptali davası konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar-birleştirilen davacıları vekili temyiz etmiştir.
    Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/2.maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Davacının murisinin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini vermiş olması mirası kabul anlamında yorumlanamaz.
    Öte yandan murisin ölümü nedeniyle sağlığında yaptırdığı hayat sigortası nedeniyle ödenen tazminat, hak sahipliği sıfatından doğan haklar olup, terekeye dahil değildir.
    Somut olaya gelince; mahkemece mirasçılar tarafından T.C Ziraat Bankası hesabında bulunan 936,30TL için veraset ve intikal vergisi beyannamesi verildiği, muris adına kayıtlı bu paranın muris Ziya mirasçıları adına intikal ettirilerek birleştirilen davada davacıların kabul anlamına gelen davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle mirasın hükmen reddi talebinin reddine karar verilmiş ise de; bahsi geçen 936,30TL"nin terekeye ait para olup olmadığı, değilse davacılar tarafından iddia edildiği üzere hayat sigortası bedeli mi olduğu ilgili bankadan sorulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Bunun yanında terekenin tüm mevcuduna göre 936,30 TL mühim bir meblağı içermiyorsa terekenin benimsenmesi olarak görülmeyeceğinin de gözetilmesi gerekmektedir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar-birleştirilen davacıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi