Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6258
Karar No: 2013/14789
Karar Tarihi: 03.06.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/6258 Esas 2013/14789 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2013/6258 E.  ,  2013/14789 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalı tarafından icra takibine konulan senede ilişkin olarak davalıyı tanımadığını ve hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, dava dışı ... isimli kişiden faizle para almak üzere boş olarak imzalayarak verdiğini, ancak bu kişi tarafından senede konu borç paranın verilmediğini, bu bedelsiz senedin sonradan lehtar hanesi ve miktar kısmı doldurularak davalı tarafından icra takibine konulduğunu belirterek; icra takibine konu 11.000 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, kambiyo senetlerinin, asıl alacak ve borç ilişkisinden mücerret olduğunu, kaldı ki taraflar arasında traktör alışverişinden kaynaklanan alacak borç ilişkisinin de bulunduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacının keşidecisi, davalının da lehdarı olduğu, 12/03/2009 tanzim ve 30/10/2009 ödeme tarihli 11.000,00 TL miktarlı bono nedeniyle, bono keşidecisi davacı tarafından açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen ilk kararın davalı tarafın temyizi üzerine dairemizce yapılan 27.09.2011 tarihli temyiz incelemesi sonucu;davacı tarafından dava konusu senetteki imzanın inkar edilmediği, ancak senedin davalıya verilmediği ve bedelsiz olduğu iddia edilmesine göre davada ispat yükünün davacıya ait olduğu, senedin boş olarak düzenlendiğinin ve davalı tarafça rızası hilafına doldurularak takip konusu yapıldığının davacı tarafından yasal delillerle ispat edilmesi gerektiği, takip konusu senette ihdas nedeni mevcut olmadığından, mahkemenin kabulünün aksine, senedin davalı tarafından talilinden, dolayısıyla ispat yükünün yer değiştirildiğinden de söz edilemeyeceği, O halde mahkemece ispat yükünün davacıda olduğu gözetilerek davacının bu konudaki tüm delilleri sorulup, dava dilekçesinde “yemin” delilline de dayanılmış olması nedeniyle davacıya gerektiğinde karşı tarafa yemin yöneltmeye hakkı bulunduğu da hatırlatılmak suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, dairemizin bozma kararına uyularak davacıya yemin hakkı hatırlatılmış ve davacının yemin deliline dayandığını bildirmesi üzerine davalı tarafa HMK 228. maddesine uygun olarak yemin davetiyesi çıkarılmıştır. Mahkemece davalıya ilk çıkarılan yemin davetiyesinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle, yeniden tebligat çıkarıldığı ikinci tebligatın bizzat davalının kendisine tebliğ edildiği, davalının yeminini eda etmek üzere katıldığı duruşmada, usulsüz tebligatın yapıldığı tebligata konu ilk duruşmaya geldiğini ancak katılamadığını beyan etmesi üzerine mahkemece ilk yapılan usulsüz tebligattan davalının haberdar olduğu ve tebligatın usulüne uygun hale geldiği kabul edilerek HMK 229/1. maddesine göre davalının yemin için yapılan davete geçerli bir özrü bulunmaksızın hazır olmadığı ve yeminden kaçındığı dolayısıyla yemin konusu vakıaların ikrar edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı ikinci yemin davetiyesinin kendisine bizzat tebliği sonrası katıldığı 06.12.2012 tarihli celsedeki beyanında usulsüz yemin davetiyesine konu ilk duruşmaya geldiğini ancak katılamadığını ifade etmiş olup, kendisinin yemin davetine konu tebligat evrakından haberdar olduğuna ilişkin bir beyanı bulunmamaktadır. Bu durumda davalı asilin kendi beyanlarına göre mahkemece ilk çıkarılan yemin davetiyesinin içeriğinden bilgisinin bulunduğunu ve usulsüz tebligatın geçerli hale geldiğini kabul etmek mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece usulüne uygun yapılan ikinci tebligata göre hazır olan davalıya usul hükümlerine uygun olarak yemini yaptırılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi