8. Hukuk Dairesi 2011/2344 E. , 2011/2659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve tazminat
... ile ..., Yayla İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi, Timtaş Turizm İnşaat Müteahhitlik ve Ticaret A.Ş. ve SYS.İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi aralarındaki dava hakkında Zonguldak 2. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 17.11.2010 gün ve 155/1087 karar sayılı hükmün Dairenin 04.11.2010 gün ve 1964/5311 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalılardan .... uhdesinde bulunan Çatalağzı Termik Santralı kül ve curufunun uzaklaştırılması, depolanması ve buna bağlı işlerin yapılmasının diğer davalılar Yayla İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti, Timtaş Turizm İnşaat Müeahhitlik ve Ticaret A.Ş. ve STY İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Ltd.Şti’nin oluşturduğu özel ortaklığa ihale edildiğini, davalılar tarafından yapılan kül barajı inşaatı ve eklentileri çalışmaları sırasında vekil edenine ait arazi üzerinden yol açmak, toprak almak ve ağaçlarının kesilmesi suretiyle el atıldığını, tarım yapma imkanının yok edildiğini ve zarar verildiğini açıklayarak, davalıların haksız elatmalarının önlenilmesi ile fazlaya dair hakları saklı tutularak şimdilik 3000 TL. tazminatın elkoyma tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... AŞ. vekili, nizalı alanda davacıya ait taşınmaz bulunmadığını, kaldı ki ilgili işlerin ihale edildiği firmaların verdiği zarardan sorumlu tutulamayacaklarını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalılar duruşmalara katılmamış, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 4.11.2010 gün 2010/1964-5311 esas ve karar sayılı ilam ile onanmış, davacı vekili karar düzeltme isteğinde bulunarak, onama ilamının kaldırılması ve mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
Dava açılmadan önce davacının, tecavüz ve ileride zarar verilme ihtimali açıklanarak arazinin yapısı, niteliği,üzerinde mevcut tüm ürünler ile eklentiler ve varsa tecavüz edilmiş olanların niteliği, değeri, zarar görenlerin neler olduğu,zarar gören toprağın miktarının tesbit edilmesi amacıyla 5.8.2004 tarihli başvurusu üzerine Zonguldak 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/44 Değişik İş dosyasında yapılan tesbit sonunda, iki kişilik harita mühendisi bilirkişinin 20.8.2004 tarihli raporlarında davacının zilyetliğindeki yere herhangi bir tecavüzün bulunmadığı belirtilmiş, davacı da 5.8.2004 tarihli tesbit isteği üzerine yapılan keşifte “…şu an kullandığım arazi içinde işaret konan yerdir, ancak henüz çalışma yapılmadığından zarar olmadı, zarar olması ihtimaline karşılık tesbit istedim…” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacının kullanımındaki yerin niteliği ve üzerindeki ağaçların durumuna ilişkin uzman ziraatçi bilirkişi raporu ise bilirkişinin ölmesi sebebiyle alınamamıştır. Davalı şirketlerce çalışmalara devam edildiği ve bu arada 2005 yılında davacının kullanımında bulunan taşınmazda da çalışmalar sebebiyle zarar meydana getirildiği iddiası ile davacı tarafından 31.8.2005 tarihinde eldeki dava açılmış, davalıların elatmalarının önlenmesi ve tazminat isteğinde bulunulmuştur. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın bulunduğu civarda davalı ....’nin sorumluluğu altında bulunan firmaların yaptığı kül barajı ve eklentileri çalışması sırasında toprak kaymasına sebebiyet verilerek, davacının eklemeli yirmi yılı aşkın süredir zilyet olduğu ve tarımsal faaliyetlerde bulunduğu, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların ve arazinin zarar gördüğünü ifade etmişler, davacının zilyetliğindeki alanın 3105,66 m2 olduğu, bunun krokide (d) harfi ile gösterilen tamamına kamulaştırma sınırının aşılarak tecavüz edildiği teknik bilirkişilerin 17.5.2006 tarihli, dava konusu yerde kaybedilen ürün değerinin 8.640 TL., kesilen ağaçların bedelinin ise 1.827,40 TL. olmak üzere toplam zararın 10.467,40 TL. olduğu uzman ziraatçi bilirkişinin 24.5.2006 tarihli raporlarında açıklanmıştır.
Mahkemece elatmanın en son 4.8.2004 tarihinde Zonguldak 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/44 Değişik İş sayılı dosyası ile öğrenildiği ve yasada belirtilen iki ay ve herhalde bir yıl içinde açılmadığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi davasının, taşınmazın bir bölümünün orman, bir bölümünün 2/B alanı içinde kalması ve bu alana dikilen ağaçlarla ilgili tazminat talep edilemeyeceği, yapılan delil tesbiti ve keşiflerde ağaca rastlanmadığı gerekçesi ile tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Az yukarıda açıklandığı gibi davacının talebi üzerine yapılan tesbit sonunda henüz dava konusu taşınmazda davalı firmaların çalışmalarının başlamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda daha sonra yapılan çalışmalar sebebiyle zarar verilmesi halinde diğer anlatımla haksız fiilin ve sorumlusunun öğrenilmesinden itibaren dava açma süresi başlayacağından,henüz haksız fiil bulunmadığından TMK.nun 984. maddede yazılı bulunan dava açma sürelerinin başladığından sözedilemez. Diğer yönden tesbit sırasında davacının kullanımındaki yer belirlenmiş ise de, üzerindeki ağaçların nitelikleri ve taşınmazın durumu ziraatçi bilirkişinin ölmesi ve rapor verememesi sebebiyle belirlenememiştir. Davacının bu durumdan sorumlu tutulması düşünülemez. Kaldı ki eldeki dosyada, yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile ilmi ve teknik bilgilere dayanan uzman bilirkişi raporlarında taşınmazın kullanım durumu ve üzerinde daha önce ağaçların bulunduğu da belirlenmiş olup, hükme esas alınmalarında engel bir durum da bulunmamaktadır. Diğer yandan dava konusu taşınmazın batısında yer alan ve 2004 yılında yapılan tesbitlerde çalışmalar nedeniyle zarar gördüğü anlaşılan dava dışı taşınmazlarla ilgili dava dosyalarında da benzer şekilde elatmaların olduğu ve zararın belirlendiği görülmektedir. 2004 yılındaki tesbitte dava konusu yerde elatma ve zarar olmamasının sebebi henüz çalışmaların dava konusu taşınmaza ulaşmamış olmasından kaynaklanmaktadır.
Tüm bu açıklamalar karşısında 2005 yılında devam eden çalışmalar nedeniyle davacının zilyet ve tasarrufundaki taşınmaza davalılarca zarar verildiği belirlendiğine,haksız fiilin meydana geldiği 2005 yılından itibaren süreler başlayacağına ve dava süresi içinde
31.8.2005 tarihinde açıldığına göre mahkeme gerekçesi yerinde değildir. Mahkemece, toplanan deliller değerlendirilerek davacının talepleri ile ilgili esasa ilişkin bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Hükmün açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekirken maddi hataya dayalı nitelendirme sonucu Daire tarafından onanmış olduğu karar düzeltme isteği üzerine yapılan inceleme sonunda anlaşılmış olduğundan davacı vekilinin karar düzelme isteğinin kabulü ile Dairenin 4.11.2010 gün 2010/1964 Esas ve 2010/5311 Karar sayılı onama kararının HUMK.nun 440. maddesi uyarınca KALDIRILARAK yerel mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle aynı kanunun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA ve 55,35 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 03.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.