15. Hukuk Dairesi 2021/412 E. , 2021/3040 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
- K A R A R -
Asıl ve birleşen dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine verilen karar, Dairemiz 12.10.2020 gün ve 2020/2240 E., 2020/2760 K., sayılı ilamı ile onanmış, bunun üzerine davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Davacı yüklenici, davalılar ise arsa sahibi mirasçılarıdır.
Asıl ve birleşen davada davacı, davalının eşi muris ...ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibine bir bağımsız bölüm verilmesinin kararlaştırıldığını, daha sonra muris ...ile yapılan adi yazılı sözleşme gereğince bu bağımsız bölümün yükleniciye ait başka bir parselden verilmesine rağmen murisin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki hissesini devretmediğini ileri sürerek, muris adına kayıtlı hissenin tapu kaydının iptali ile kendi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı herhangi bir cevap vermemiş, birleşen davada davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının sunduğu sözleşmelerde tarafların takas işlemi hususunda anlaştıkları görülmekte ise de, bu sözleşmelerin taşınmazın mülkiyetinin davacıya geçtiğini göstermeyeceği, davacının davasını dayandırdığı noter sözleşmelerinin işlevini tamamlaması ve taşınmazın mülkiyetinin davacıya geçmesi için tescilinin de yapılmış olması gerektiği, ancak taşınmazın sözleşmede belirtildiği şekilde tapuda devrinin yapılmadığı ve bu şekilde sözleşmenin fiilen uygulanmadığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 14.05.2015 tarih, 2015/1039 esas ve 2015/3728 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama neticesinde bozma ilamında belirtilen usuli eksikliklerin tamamlandığı, esasa ilişkin bozma kararı bulunmadığı, taraf teşkili yönünden usule ilişkin bozma karar verildiği ayrıca bozma öncesi mahkemece verilen ret kararının davalılar yönünden müktesep hak teşkil ettiği ve bozma öncesi açıklanan gerekçelerle asıl dava ile birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiş olup Dairemiz hükmün onanmasına karar vermiş, davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Her ne kadar gerekçede önceki bozma ilamı dikkate alınarak usulü müktesep hak oluştuğu kabul edilmiş ve incelemeye konu kararda esasa ilişkin inceleme yapılmamış ise de, ilk bozma taraf teşkili sağlanmasına yönelik usule ilişkin bozma olup daha önce verilen kararda esasa ilişkin temyiz istemleri incelenmediğinden bu karara uyulması usulü müktesep hak oluşturmaz. Davanın esasına girilerek tarafların talepleri ve aralarındaki sözleşmeye göre edimlerini ifa edip etmedikleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mevcut şekilde karar verilmesi doğru olmamış, temyiz aşamasında sehven gözden kaçırılan bu husus dikkate alınarak dairemizin onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıdaki belirtilen gerekçe ile davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemizin 12.10.2020 gün 2020/2240 E., 2020/2760 K. sayılı onama ilamı kaldırılarak hükmün davacı yararına BOZULMASINA, davacıdan alınan karar düzeltme ve peşin harcın istek halinde iadesine, 28.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.