Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/11316 Esas 2020/540 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11316
Karar No: 2020/540
Karar Tarihi: 22.01.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/11316 Esas 2020/540 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İcra Takip Mahkemesi'nde görülen davada, alacaklı tarafından üçüncü kişi şirketin mal kaçırmak amacıyla borçluya yardım ettiği iddia edilmiştir. Davalı şirketin avukatı ise üçüncü kişinin şirketin kurucusu olduğunu ve davalı borçlunun annesi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacı tarafın temyizi üzerine yapılan incelemede, davalı şirketin yönetim kurulu başkanının borçlu olduğu dönemde, varlıklarının haciz edilemeyeceği belirtilmiştir. Hüküm, İİK'nın 366. maddesi ve HMK'nin Geçici 3. maddesiyle birlikte 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: İİK'nın 366. maddesi, HMK'nin Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2017/11316 E.  ,  2020/540 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacı alacaklı vekili, borçlu ile üçüncü kişinin alacaklılardan mal kaçırmak amacı içinde olduklarını, üçüncü kişi şirketin kurucusunun borçlunun annesi olduğunu belirterek üçüncü kişinin istihkak iddasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı üçüncü kişi vekili, müvekkili şirketin tek hissedarının borçlunun annesi olduğunu, borçlunun dönem dönem annesinin işyerine annesine yardım amaçlı gittiğini, borçlunun kendisine ait başka bir işletmesinin bulunduğunu, haciz mahallindeki menkullerin vekil edeni şirkete ait olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı borçlu, ticari kayıtların incelenmesi halinde haciz mahallinin davalı üçüncü kişi şirkete ait olduğunun anlaşılacağını, üçüncü kişi şirketin borcun doğumundan önce kurulduğunu, bunun davacı alacaklı tarafından da bilindiğini, annesine yardım için çeşitli zamanlarda şirkete gidip işleyiş ile ilgili yardımcı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, icra takibine dayanak borcun bonodan kaynaklandığı, bononun davalı şirket ile ilgisini gösteren bir delilin olmadığı, davalı borçlunun, davalı üçüncü kişi şirketin yönetim kurulu başkanı olsa dahi şahsi borcu nedeni ile şirket malvarlığının haczedilemeyeceği, davacı alacaklı tarafından bu yönde hiçbir delil sunulmadığı gerekçeleri ile davanın reddine, davaya konu edilen mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
    Dosya arasındaki sicil kayıtlarına göre, davalı üçüncü kişi şirket 26.07.2013 tarihinde kurulmuş olup, kuruluştan itibaren borçlu, davalı şirket yönetim kurulu başkanı olarak seçilmiş, münferit imza ile şirketi her hususta temsil edeceği kararlaştırılmıştır. Borçlu 21.01.2015 tarihli hacizden sonra 23.01.2015 tarihinde yönetim kurulu başkanlığı görevinden ibra edilmiştir. Üçüncü kişi şirketin tek kurucusu olan ... ’ın borçlunun annesi olduğu tarafların kabulündedir. Yine dosya kapsamına göre 01.12.2014 tarihinde gerçekleştirilen ilk hacizde, borçlu haciz mahallinde hazır bulunup önce davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, tekrar sorulduğunda, işyerinde sigortasız çalıştığını beyan etmesi karşısında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.